İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesinin çocuk olduğunu belirterek, “bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler” dedi.
Trabzon’da, 19 Kasım Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Günü ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “İnsan Ticaretinin Çocuklara Yönelmesinin Önlenmesi ve Kayıp Çocuklar” konulu sempozyum düzenlendi. 22-23 Kasım 2024 tarihleri arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda toplumsal farkındalığın artırılması hedeflenirken, sempozyumun açılışına Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, akademisyenler ve aileler katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, “UNESCO verilerine göre Afrika’daki çocukların yüzde 20’sine yakını öksüz. Asya’dakiler biraz daha az oranda. Tabii ki bir çocuk sahipsiz kaldıysa korunduysa ticaret, refakatçi kimse kalmadıysa veya yanındaki refakatçiden medet umacak durumda değilse çok yakında yaşadık dimi. Bir ilimizde vahim bir olayı koca bir mahallenin refakatindeki çocuk ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Refakatçisinden de medet ummayacağımız zamanlar var. Menfaatlerin çatıştığı zamanlar var. Ailesinin yanından alınmakta olabilir, sokaktan kaçırılmak da olabilir. Göç yolunda bir şekilde alıkoyulabilir. Sokakta çalışırken o bir yolla akılını çelip bir yerlere sürüklemek de olabilir” şeklinde konuştu.
“Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur”
İnsanlık medeniyeti boyunca çocukların bir ticari fayda olarak görüldüğünü kaydeden Oral, “Sadece Orta Asya’da değil. Anadolu’da Orta Doğu’da batıda da bütün savaşlarda aklınıza hayalinize gelecek tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur. Ganimettir dikkat edin. Yani bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler. Rakamları tam bilemiyoruz. Yaşanan ve yaşanmaya devam eden Ortadoğu’da çatışmalardan birçok göç alan bir ülke olarak birçok çocuğunu özellikle İstanbul ve Ankara illerinde sokaklarda türlü suiistimallere maruz kalırken gördük. Tüm yeni savaş anlaşmalarına rağmen halihazırda sivil kayıpların orada savaşlar çok yüksektir Filistin’de görüyorsunuz gözünüzün önünde izleniyor. Lübnan’da gözümüzün önünde oluyor. Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur. Sanmayın ki askerler daha fazla sayıda ölüyor. Ya ölüyorlar, ya ayrı düşüyorlar. Her şeyden önce çocuklar bize emanettir. Emanetlerin manası üzerine zaman zaman akıl yormanızı isterim. Tüm çabamıza, iyi niyetimize, gayretimize rağmen yeterince iyi bir ana baba, yeterince mahalledeki güvenlik görevlileri, yeterince iyi bir okul ve öğretmenler olsa dahi bir çocuğun başına aksilik gelmeme ihtimali düşüktür. Bir çocuğu yetiştirmek hiç kolay değildir. Atalarım ‘çocuğu siz mi büyüttüğünüzü sanıyorsunuz’ derdi. Melekler koruyor yani” ifadelerini kullandı.