Ağzı olan konuşuyor,Efendim bunlar “Z’ kusağı çocuklarıdır.
Öncelikle “Z’ kuşağının bir tarifini ve özelliklerinden bahsetmek istiyorum.
Z kuşağı X ve Y kuşağından sonra gelen toplumun en genç nüfusunu oluşturan gruptur. Z kuşağı yaşamın her alanında aktif rol oynarken aslında toplumun dinamiklerinin şekillenmesinde belirleyici rol oynamaktadır.
Türkiye Z kuşağı nüfusu 20 milyonu geçmiş durumdadır. Sosyal, kültürel, demografik, ekonomi gibi pek çok alanda rolü artan Z kuşağının teknolojiyle büyümesinin ise özellikle iş hayatına olumlu yansımaları mevcuttur.
Geçen gün beninde seyahat ettiğim halk otobüsüne durakta yaşlı amca bindi.
Otobüs ağzına kadar zıma,zık doluydu ,kimse ona yer vermedi kalkıp ben yerimi verdim.
Yaşlı amca bana hitaben evladım bu gençlik artık bitmiş saygı,maygı kalmamış diye yakınmaya başlayınca
Bende kendilerine hiç söylenme hacı amca, onların suçu değil senin benim, bizlerin yetiştirdiğin bir nesil, hepimiz suçluyuz onları biz yetiştirdik dedik dedim.
O çocuklar bizim aynamızdır, çocuklara ne verirsek onu alırız, ben “Z’ imiz “Y’ imiş ben bilmem,sende Hacı amca çocuğa ne verdin isen onu alacaksın o çocuklar bizim çocuklarımız onları suçlamamalısın dedim.
Her bir çocuk, bulunduğu ailenin vitrin nedir, edep ve terbiyesini aileden alır.
O çocuklarımız daha küçükten terbiye edilmelidir
Daha küçükken çocuğa terbiye noktasında istediği her şeyi vermeye başlayın!
İstediği her şeyi hemen verin ki o da herkese karşı edep ve terbiye içinde davransın, küçüğünü buyugunu bilsin kalksın ve onayı yer göstersin
Çocuklarımızın yanında kötü söz ve kötü davranışta bulunmayın, siz küçük büyük herkese saygı göstermemişseniz onlardan da bekleyiniz, sonra gülünç duruma düşersiniz.
Onlar sizden görmediklerini, sizlerde, onlardan beklemeniz gerçekten akıl karı değildir.
Evet vermeden almak Allah’a mahsustur.
Onlara örnek bir hayat ve yaşantı sunmamışsın
Çocuk yirmi yaşına gelince de kendi kararlarını, kendisi versin diye boşuna beklersin!
Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın;
Kitaplarınızı,
Ayakkabılarınızı,
Kıyafetlerinizi.
Onlara örnek olması için her şeyi siz yapın ki;
O bütün sorumluluklarını başkalarına yüklemeye alışmasın.
-Komşuların,Öğretmenlerin,
Polislerin yanın da,daima onların yanında ve tarafını olunki,
Onların size ve topluma karşı sorumluluk duygusu taşısın peşin hükümlüklerden kurtulsunlar.
kesinlikle çocukların yanında kavga etmeyin
Çocukların gözlerinin önünde kavga etmeyin onlara karşı asil ve Ördek bir aile olun ki;
Aile kavgalarına aşina bir çocuğun psikolojisi bozuk olur.
Bu benim çocuğum diyerek ona istediği kadar harçlık vermeyin.
Cebinide hep boş bırakmayın ki arkadaşlarının yanında eksikli kalmasın,
Aç bırakıp arsız olmasın, tok bırakıp da gamsız olmasınlar.
İstediklerine ulaşmak için çalışmak gerektiğini öğrensinler
Sizin ebeveyn olarak bütün bunları ve benzerlerini yaparak yetiştirdiğiniz çocuğunuz bir gün suç islerse, onlara sahip çıkın çocuğunuza ve kendisinden özür dileyin!
İşte bunun için diyorum ki, çocuğuna ne verdi isen, ondan onu alırsın.
Kesinlikle cocuklarinizi başkasının yanında azarlamayın onların onur ve gururunu kırmayın
Eğer böyle yaparsanız arsız hırsız yüzsüz ve saygısız bir nesil yetiştirmiş olursunuz.
Böyle bir ortamda yetişen bu çocuklar
-Büyüyünce töre cinayeti işleyecekler.
-Dağa çıkıp terörist olacaklar.
-Eşlerini dövmek onlara normal gelecek
-Belki de öldürecekler eşlerini
-Ben neden diğerlerinden fakir kaldım diye çalacaklar kap kaç yapacaklar
-Sizin yetiştiremediğiniz o çocuklar hiç suç işlemeseler bile hem kendileri hem beyinleri ilalebet çoban kalacaklar
Elbette bütün suç bu günahsız doğan yavrularda değil, bunları bu şekilde yetiştirenlerde olacak.
Sonuç olarak,çocuğunuzu felaket dolu bir hayata siz hazırladığınız için kendinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin!
Gelecek nesillerin içine daha bugünden itibaren bir psikopat yerleştirdiğiniz için de kendinizle gurursanız artık siz karar kılın! Dini terbiye vermeden yetiştirilen bir çocuğun, sobada yakmak için ağaç yetiştirmekten farkı olmaz.