İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul'a su sağlayan ve geçen yıl mart ayında doluluk oranı yüzde 100'e ulaşan barajın su seviyesi temmuzdan itibaren bölgede mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve yeterince yağış olmaması nedeniyle azalmıştı.
Bu yıl şubat ayında ise doluluk oranı yüzde 2,98'e gerileyen baraj, nisan yağmurları ile dolmaya başladı ve yağışlar sayesinde barajın doluluk oranı yüzde 15,33'e yükseldi.
İstanbul'da su tüketiminin çok arttığını söyleyen Tolunay, Son 20 yılda İstanbul'un nüfusu 11 milyondan 16 milyona çıktı. Su tüketimi 600 milyon metreküpten 1,1 milyar metreküpe çıktı. İşte bu suyu Kırklareli'nden götürüyorsunuz, Melen'den getiriyorsunuz, şimdi bu kuraklıktan sonra Mudurnu Çayı'nı İstanbul'a götürmeye çalışıyoruz. Suyu olmayan bir kenti, bu kadar büyüttüğünüz zaman başka yerlerden su getiriyorsunuz, kuraklık olduğu zaman getirdiğiniz sular da yetmiyor. O yüzden kentleri çok büyütmemek gerekiyor dedi.
Tolunay, yer altı sularının bilinçsiz şekilde kullanılmaması gerektiği söyelerek, sıkıntılı zamanlarda yer altı sularının önemli bir rezerv olabileceğini söyleyen Tolunay, ardından şöyle söyledi:
"Yer altı suları çok önemli ama seviyeleri çok azalıyor. Tarımda, vahşi sulamadan vazgeçerek, ürün deseni olarak bir uygulama var yani yörenin iklim koşullarına uygun bitki yetiştirilmesi diye. Kurak bölgelerde çok su tüketen bitkilerin yetiştirilmemesi gerekiyor çünkü yağış olmadığı için o aradaki farkı derelerden, göllerden su çekerek olmadı yer altından çekerek suluyoruz. Örneğin eğimli bir arazide toprağı eğime paralel şekilde işlemek dahi suyun akıp gitmesini engelleyecektir. Suyun toprağa girmesini sağlayacaktır."