Kovid-19 salgınına karşı canla başla mücadele eden memurların emeğinin karşılığı eriyen maaşları olmamalı.
Enflasyon, memurun cebini yakmaktadır. Çarşı, pazarda cebimize doğrudan yansıyan zamların üzerine bir de Kovid-19 salgının getirmiş olduğu olumsuzluklar eklenince gelecek adına kaygılarımız iyiden iyiye artmıştır. Memur maaşları geçtiğimiz aydan itibaren resmi olarak erimiş, alım gücü 2019 yılının gerisine düşmüştür.
Yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kararlaştırılan maaş zamlarının yetersizliği bir kere daha ortaya çıkmıştır. Yıllardan beri hedeflenen enflasyon rakamlarına ulaşılamadığı, her yıl gerçekleşen enflasyonun hedeflenen enflasyondan kat be kat fazla olduğu bilindiği halde kamu çalışanlarını ve emeklilerimizi hedef enflasyona endeksli bir maaş artışına mahkûm etmek hangi vicdanla bağdaşmaktadır. Defalarca dile getirdiğimiz gibi dönem sonunda uygulanan enflasyon farkı, maaşlardaki erimeyi telafi etmeye de durdurmaya da yetmemektedir. Hal böyle olunca çalışanın ve emeklinin alım gücü her geçen yıl biraz daha azalmakta, geçim sıkıntısı biraz daha artmaktadır. Küresel salgınla canla başla mücadele eden kamu çalışanlarının emeklerinin karşılığı, eriyen maaşlar, düşen alım gücü olmamalıdır. Gelecek kaygısı, geçim sıkıntısı memurun kaderi olmamalıdır. İçinde bulunduğumuz durumun hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda, piyasanın canlandırılması, çarkların döndürülmesi için ülkemizin en geniş tüketim kesimini oluşturan memur ve emekli ailelerine doğrudan gelir desteği sağlamak akılcı, çözüm odaklı bir yaklaşım olacaktır. Memurlarımızı olumsuzluklardan korumak ve geleceğe umutla bakmalarını sağlayabilmek için memurların maaş kaybını önleyecek düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.