Kimileri, henüz doğduk, önceden yoktuk, yeni yaratıldık dese de yalan tarihler bile bir Osmanlı'dan bahsediyor, Selçuklu'yu anmadan geçemiyor.
BATIDA TÜRK, MÜSLÜMAN DEMEK
Hattâ, bizimkilerin laiklik adı altında dinsizlik yapmalarına rağmen, batı Türk deyince İslâm'ı anlıyor.
Aynı şekilde, misyonunu bilen milletimiz de kendisinin nereye âit olduğunun bilincinde. İslâmî olan ve müslümanlara dâir olan herşeyi sahipleniyor.
İHÂNET ETMEYEN MİLLET
Meselâ son bir aylık dünyâ gündemi bağlamında üstad Enver BAKIRCI Bey'in dediği gibi, "Filistinli kardeşlerimiz bizi Osmanlı torunu olarak görüyor ve Kudüs davasına ihanet etmeyen tek millet olarak görüyorlar. Bu davada bizlerden çok şey bekliyorlar. Kudüs’ün kurtuluşu bizim yardımlarımızla olacaktır”
BATI'DA RESMEN YOK, DOĞU'DA FİİLEN ÇOK
"Şu an İslam’a karşı savaşan batı ülkesi var mı desem doğru düzgün bir ülke adı bile söyleyemeyiz. Ama birçok İslam ülkesi yönetimleri İslam’a karşı savaşıyor”
(Enver BAKIRCI)
MÂNEVÎ ORDULAR VAR
"İsrailin askerleri her taraftan Hamas mücahitlerinin çıktığını söylüyormuş. Ben de öyle iman ediyorum ki Rabbimin manevi ordularını görüyorlar. Ey Rabbimiz kurbanın olurum Gazzedeki manevi ordularını artır.
SİYONİST RUHLULARI ÂGÂH EYLE!
Düşman ordularını zelil hakir ve mağlup eyle. Gazze mücahitlerinin şanlı zaferini yakın eyle. Seyircilerin de ıslahını nasip eyle. Halkı müslüman olan ama kendileri siyonist beyinli olan idarecilerin yerine de hakiki müslümanlar nasip eyle."
GÜÇSÜZ DEĞİL, TAÇSIZ!
"İslam birliğinin en yakın zamanda oluşmasını nasip eyle. Biz biliyor ve inanıyoruz ki müslümanların mağlubiyeti, güçsüz olduklarından değil paramparça olmalarındandır."
(SâlihYAZICI)
BU KADARINI VİCDANLAR KALDIRMAZ!
Bu böyle gitmez. Bu kadar da pervâsızlık olmaz. Ama artık ecelleri geldi. Dünyânın vicdanı bu kadarını kaldırmaz. Bu devran döner. Sadece bölge değil, dünyânın her yerinde alttan alta bir duyarlılık irtifâı söz konusu.
KARANLIĞIN ZİFİRİSİ!
Zulüm, zulmet, zulumât karanlık demektir aynı zamanda mâlum. Şu an bu karanlığın en zifiri yerindeyiz. Aydınlığa çok yakınız. Yükselen dumanların altında sâdece o füze ve bombaların hedefi olanlar değil atanların zâyiâtı da hatırı sayılır düzeyde.
HEM SİLÂH, HEM HABERLEŞME
Nitekim; herşey olduğu gibi haberleşme ağlarını da büyük ölçüde elinde tutan İsrâil'liler psikolojik üstünlük adına kimi şeyleri saklıyor. İşte o yükselen dumanların altında görülemeyen, görülse de yazılmayan gerçeklerden bâzıları:
MEDYA BUNLARI SÖYLEMİYOR
-" 100 den fazla tank imha edildi.
- 300 den fazla siyonist asker öldürüldü.
- Siyonist ordu reklamlarla Dünyadan asker toplamaya çalışıyor.
İSRÂİL'İ TERK EDİYORLAR!
- 800 binden fazla siyonist İsrail'i terketti.
- Şehirlerin tamamında nerdeyse hayat durdu.
- Siyonistler hayatlarını sığınak ve dehlizlerde geçiriyor.
- Düşmanın günlük maliyeti 300 milyon dolardan fazla.
İNTİHAR EDİYORLAR!
- Askerler çöküntü içinde ya intihar ediyorlar veya birbirlerini vuruyorlar.
- Karadan Gazze'ye girme girişimleri her gün felaketle bitiyor.
Siyonist rejimin apabileceği şey sivilleri bombalamak ve insanların topraklarını terk etmesini sağlamak umuduyla tüm yaşam yollarını kesmektir.
GAZZE DİRENİŞİN HAKKINI VERİYOR
Gazze halkı direnişin etrafında toplanıyor ve başka hiçbir şeyi alternatif olarak görmüyor.!"
Evet; bu da savaşın bir başka veche ve de cephesinden haberler.
HERŞEY, NE GÂM; ÜMİTSİZLİK HARAM
Mümine ümitsizlik haram. Zafere inancımız tam. Dünyânın bu küçültücü, tek ırk hegemonyasına giden duruşa DUR demesi lâzım.
Sâdece bölge ve İslâm Dünyâsı değil, tüm insanlığı ilgilendiren bir haysiyet, şeref ve hürriyet meselesi bu.
YA İSTİKLÂL, YA İZMİHLÂL!
Bu mesele çözülecek. Ya izmihlâl ya İstiklâl. Sizce savaşın daha ilk gününde Amerika dâhil iri devletlerin İsrâil'e koşması gerçek bir muhabbetten mi, yoksa bir şekilde işlerinin yahûdînin ellerinde olmasından mı?
Artık bundan sonra daha bir düşünme; daha bir taşınma sürecindeyiz.
KUDÜS ASRI, TÜRKİYE YÜZYILI
Türkiye Yüzyılı boşuna söylenmiş değil. Hepsi içiçe.
Ne güzel bir ideâl. Hem fert olarak hem de millet; hayâtımıza bir anlam katıyor.
DÂVÂ BÜYÜK; HİÇBİR ŞEY DEĞİL YÜK!
Ne mutlu bize, güzel hayâlleri, büyük dâvâları olana. Böyle bir millete ve de coğrafyaya mensûbiyeti bulunanlara...
RABBE KUL, RASÛLE ÜMMET!
Rabbimiz bu minvâl üzere yol ve bahtımızı açık eyleyip bizleri iki cihanda azîz olanlardan ve de herbirinin adı Mehmet olup kendini yoluna adadığı Efendimiz SAV in civârında kendisi ve tüm sevdiklerine yer bulanlardan olmayı lütuf buyursun niyâzıyla,
KONYA, AKSARAY, ORDU
şu an seyrettiğimiz Konya- Ordu güzergâhı üzerinde bulunduğumuz Aksaray Otogar'dan cümleye sevgiler-saygılar ves'selâm...