Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "2022 yılındaki hedefimiz 2 bin köy okulunu köy yaşam merkezine çevirmekti. Şu anda 2 bin 671 köy okulunu hızlı bir şekilde bakımdan geçirerek köy yaşam merkezlerine dönüştürdük." dedi.
Özer, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hizmet siyasetinde en fazla vakit geçirdiği kişi ve gruplar arasında muhtarların yer aldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istikrarlı bir şekilde muhtarların sorunlarını gidermek için çok sayıda toplantılar gerçekleştirdiğini ifade eden Özer, bundan sonra Ordu'daki muhtarlarla da daha çok vakit geçireceklerini, muhtarların dertlerini kendine emanet olarak aldığını belirtti.
Özer, doğrudan eğitimin muhtarların da öncelikleri arasında olduğuna işaret ederek, "Son 20 yılda bu alanda Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde devrimsel dönüş oldu. Bir ülkenin en önemli sermayesi beşeri sermayesidir. Biz beşeri sermayemizin niteliğini ne kadar artırabilirsek sadece o iller değil, o ülke çok daha hızlı bir şekilde kalkınır. İstihdamı çok daha fazla artar, o ülkenin diğer ülkelerle rekabet gücü de çok daha fazla güçlenir." diye konuştu.
Bakan Mahmut Özer, 2000'li yılların öncesinde eğitime katkı verenlere ayırım yapmadan müteşekkir olduklarını dile getirerek, "Ama bakıyoruz ki okul öncesinde, ilkokula, ortaokula, liseye, yüksek öğretime hemen hemen o eğitim çağının nüfusunun yarısının dışarda olduğunu görüyoruz. Eğitimle buluşamamış. Okul öncesinde Türkiye'nin resmi çok daha kötüydü. Yüzde 11'ler seviyesindeydi." dedi.
Eğitimin tüm kademelerinde çocukların çok rahat bir şekilde eğitime erişebilir olduğunu kaydeden Özer, "Cumhuriyet tarihinde ilk kez eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranı yüzde 99'un üzerine çıktı. Okul öncesindeki okullaşma oranı yüzde 99,86, beş yaş. İlkokul yüzde 99,54, ortaokul yüzde 99,17, lise ise yüzde 99,12." bilgisini verdi.
Özer, son bir yılda 6 bin anaokulu yaptıklarını belirterek, bu rakamın, anaokullarına yapılan en önemli katkı olduğunu söyledi.
Ordu'da yeni eğitim yatırımları yapılacağını vurgulayan Özer, yeni yatırımlara yönelik açıklama yaptıkları günün hemen ertesi günü bütçe geldiğini, şu anda ilave gelen bütçenin 3 milyar lirayı aştığını aktardı.
Özer, önemsedikleri en önemli projelerden birinin de köy okullarının tekrar açılması ve köy yaşam merkezi olarak hizmet vermeye başlaması olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bunu şunun için yaptık; Kovid-19 salgınından sonra insanlar yavaş yavaş metropollerden şehirlere, şehirlerden ilçelere, ilçelerden köylere döndü. Özellikle Kovid-19 salgını sürecinde dünyada gıda tedarik zincirinde çok ciddi travmalar yaşandı. Tarım, hayvancılık ve gıda, enerji kadar kritik bir konuma yükseldi. Önümüzdeki yıllarda dünyada yaşanabilecek krizlerin arasında gıda krizi potansiyeli de ortaya çıkmaya başladı. Biz hem gıda, tarım ve hayvancılık ile ilgili bu potansiyeli değerlendirmek için köylerde atıl duran okullarımızı hızlı bir şekilde yeniden açmak için yola düştük."
"Köy yaşam merkezlerimizde 170 bin 349 vatandaşımız bu kurslardan yararlanmış"
Bunu yapmaya karar verdikleri tarihin 2020 yılının başı olduğun kaydeden Bakan Özer, şöyle devam etti:
"Dedik ki buralarda farklı bir konsept yapalım. Ne yapalım? Aynı zamanda o okulların içerisine halk eğitim merkezleri koyalım. Sadece çocuklarımız değil, aynı zamanda yetişkinlerimize de istedikleri kursu ayaklarına getirelim. Köydeki yaşayan vatandaşlarımız halk eğitim kurslarından yararlanmak için şehre gelmek durumunda kalmasın. Erişimi artıralım. Onun için de ismine köy yaşam merkezi dedik. Cumhuriyet tarihinde ilk kez yetişkinlerle onların çocuklarını ve torunlarını aynı eğitim çatısı altında buluşturmaya başladık. 2022 yılındaki hedefimiz 2 bin köy okulunu köy yaşam merkezine çevirmekti. Şu anda 2 bin 671 köy okulunu hızlı bir şekilde bakımdan geçirerek köy yaşam merkezlerine dönüştürdük. Gelirken rakamlara baktım. Burada ne kadar kurs düzenlenmiş. 2 bin 671 köy yaşam merkezinde tarımdan hayvancılığa, vatandaşlarımızın istedikleri her türlü kurs aktif bir şekilde düzenlenmiş. Şu ana kadar köy yaşam merkezlerimizde 170 bin 349 vatandaşımız bu kurslardan yararlanmış."
Özer, halk eğitim merkezlerinden en fazla yararlananların ise kadınların olduğuna dikkati çekerek, "Bu 170 bin 349'un 41 bin 248'si erkek, 120 bin 101'i ise kadınlarımızdan oluşuyor. Kadınlarımızın çok daha güçlü bir şekilde ayakta durmalarıyla ilgili köy yaşam merkezleri en önemli destek yerleri oldu. 2023 yılının sonuna kadar Türkiye'deki tüm köy okullarını açmayı taahhüt ettik." diye konuştu.
Türkiye'de vatandaşların her türlü hizmetle buluşmasında büyük mesafe katedildiğini vurgulayan Özer, "Yapılabilecek her şey yapıldı. Yapılmaya da devam ediliyor. Onlar o kadar kolay olmadı. Dünya kadar kritik dönemeçlerden geçildi. e-muhtıralar, ekonomik müdahaleler, darbe girişimleri, uluslararası müdahaleler gibi. Tüm bunlara rağmen bu hizmetler yapıldı. Geçmişteki tüm travmalar ortadan kaldırılarak bugünlere gelindi." dedi.
"Açılmamış köy okulu kalmayan ilk il olma şerefine Ordumuz ulaşacak"
Özer, 2023 yılının sonuna kadar Türkiye'deki tüm köy okullarını açacaklarını belirterek, "Ordu ilimize bir istisna yapıyoruz. Şu ana kadar 29 köy yaşam merkezi açılmış. Ordu'da tüm köy okullarını mayıs ayının sonuna kadar açma kararı aldık. İnşallah mayıs ayının sonuna kadar gerekli kaynağı da il milli eğitim müdürlüğümüze verdik. Sayın Valimizin koordinesinde hızlı bir şekilde, mayıs ayının sonuna kadar, Türkiye'de bir ilk olarak açılmamış, köy okulu kalmayan ilk il olma şerefine Ordu'muz ulaşacak." diye konuştu.
Bakan Özer, köy yaşam merkezlerinin sadece eğitim merkezi değil, bahçesi ve çevresini muhtarların aktif olarak kullanacağı mekanlar olacağını söyledi.
Yaklaşan seçime de değinen Özer, şunları kaydetti:
"Şunu görüyoruz. Normal bir seçim olmanın bağlamından çıkartıldı. Olağanüstü bir duruma doğru gidiyor. Uluslararası kuruluşlar, ülkeler, dünya ülkeleri, Türkiye'deki seçimi takip ediyor. Türkiye niye bu kadar ilgilerini çekiyor. Çünkü, Türkiye bambaşka bir yola girdi. O hikaye, siz değerli muhtarlarımızla birlikte bu ülkenin kendi gerçek hikayesinin şekillendiği Türkiye Yüzyılı hikayesi. Türkiye her alanda bambaşka bir hikaye yazıyor. Şimdi geçmişte olduğu gibi bu hikayeyi sekteye uğratmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin üretim kapasitesinin güçlenmesinden ürküyorlar. Ben inanıyorum ki sizin yazmış olduğunuz bu hikayenin sekteye uğramasına fırsat vermeyeceksiniz. Recep Tayyip Erdoğan'ı, Ordulu kardeşlerimiz inanıyorum ki yalnız bırakmayacaktır."
Programa, Vali Tuncay Sonel, AK Parti Ordu milletvekilleri Metin Gündoğdu ve Ergün Taşçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler ile mahalle muhtarları katıldı.