Değerli dostlar: Bugün yaşadığım ve şahit olduğum olumsuz bir hadise üzerine sizlerle hem bedeni hem ruhani alemimizin merkezini temsil eden organımız olan kalp kırmak hakkında konuşarak bir başlangıç yapmak istiyorum.
“”Hak etmediğiniz halde sorumsuz birileri tarafından haksızlığa uğrayarak ve kalbinizin kırılması gönülünüzün incinmesi ne acı ve kötü bir durum.
……Ne ilginçtir ki vücudumuzdaki yeri, hacmi avucumuz kadar olan bir organ tüm duygularımıza hükmedebiliyor. Üçüncü göz olarak tabir edilen kalp gözü diye de bir şey vardır. Kalp gözü açık insanların göze ihtiyacı yoktur. —“””Kalp aynı zamanda, Allah’ın her insana koyduğu bir mabet, içimizdeki ilahi kıvılcımın da mekanıdır. Beni çok sarsan bir hadis-i kudsidir:“ Ben göklere ve yerlere sığamam ama kulumun kalbine sığarım.” diyor. Kalben her an konuşabildiğimiz, varlığını her an hissedebildiğimiz, orada en büyük mülke sahip yaratıcının olması olayı kalbimizi çok özel, çok kutsal kılıyor. Hal böyle olunca içinde onun olduğu bu kutsal organın incinmesi, birileri tarafından incintilmesi çok üzüyor. Belki sırf bu sebeple “Her şeyi kırmak caiz olur, kalp kırmak cinayettir, İslam dininde en büyük günahtır, vebaldir.
——Kalp aynı zamanda Kabe gibi Allahın evidir ve Allah'a komşudur. Bir kalbi kırmak özünde Allah'ın komşusunu incitmek demektir. Gönülleri incitmek, kalp kırmak güzel insanlara yakışmaz. Aynı zamanda bütün insanlık kurallarına göre de yakışmayan arızalı bir haldir.
“Kalp kırmak Kabeyi yıkmaktan, beterdir,daha büyük vebaldir aynı zamanda günahtır.”
!!!!Kimse bu dünyada şah değil,padişah hiç değil.”Kralcılık kesilmeye kimsenin ne hakıdır, nede haddidir.
Ne yazıktır,Kıran, kırılacaktır.
Yunus’un dediği gibi;Şu çeşmenin haline bak,Su içecek tası yok,
Kırma insan kalbini,Yapacak ustası yok…"
İnsanın kalbi kırıldımı tamir edilemez.Bu yüzden insanlara görevimiz ve makamımız ne olursa olsun onlara saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşmalıyız.Asla onları üzmemeli kalplerini kırmamalıyız. Çünkü kalpler kolayca kırılır ama kolay tamir edilemez. Sevdiklerimizin değerini iyi bilelim ve onları asla kırmamaya dikkat edelim!
Yoksa tamir edilmesi hiç kolay olmaz vede zaman alır.
**Milli şairimiz Yunus’un dediği gibi; “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım,Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.”insan olarak kavgayı, ayrılığı, uzaklığı bırakalım, dost ve kardeş olalım. ~~~Sevdiklerimizle mutlu olalım
Bir insan olaraktan görevimiz icabı elimizden ne gelirse imkanlar nispetinde güzellikleri paylaşalım.
Meslek olaraktan işimiz neyse onu yapmaya çalışalım asla askıya almayalım. “kamu ve kul hakkına asla girmeyelim, ekmeğini yedigimiz insanların hiç kimseleri kırmayalım.
***Makamımız ne olursa olsun görev icabı hiç kimseye asla kaba saba, art niyetli olmayalım.
!!!!Bak kardeşim; Bugün görev icabı bulunduğun makam,mevki hepsi gelip geçicidir. Görevini asla ve asla kötüye kullanmamalısın.
???Bize ne olacak, biz ne olacağız? Bize bişey olmaz diyorsunuz ya!
Bir gün oralarda olmayacağız. Bunların hepsi kısacık bir hayat öyküsüdür.Aklından bunları hiç çıkarma şurası kesin!
Zaman dolunca, usta da iniyor o sahneden, çırak’ta.
İnsanın hiç kalbi kırılır mı? Kolu kırılır, bacağı kırılır yeri gelir kafası kırılır lakin kalp kırılır mı?
Elbette kırılır, Dil kurşundan daha tehlikelidir kalbi delik deşik eder.
Dilinde kemiği yoktur, diline sahip çıkacaksın,Kalbinde kemiği yoktur ve asla hiç kimsenin kalbinide kırmayacaksın.
İnsanın kalbinden daha büyük çöl,
İnsanın kalbinden daha derin göl olamaz. Her zaman yangın da burada olur,Yağmur da burada olur.”Bazı insanları kalbin çöplüğüne atarsın, bazılarını ise kalbinin en köşesindeki yeri olan tahtına oturtursun.
Mevlam kalbi kırık eylesin de, kalp kıranlardan eylemesin.