Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, sigara, stres ve fazla kilo derken günümüzde kalp hastalarının sayısı artıyor. Artık yaşa bakmayan, genç yaşlarda da kapıyı çalan kalp hastalıkları yaşam kalitesini ciddi oranda düşürürken, bütün dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Aylardır tüm dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinde en riskli grupların başında da kalp damar hastalıkları yer aldı. Sosyal mesafe, maske ve hijyenin yanı sıra sağlıklı yaşam tarzı ile koronavirüsten korunmak mümkün. Ülkemizde her iki kişiden biri kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybediyor. Kalp hastalıkları riskini azalttığı gerekçesiyle ‘bitkisel’ adı altında takviye gıdalara son zamanlarda bilinçsizce yönelim olmaya başladı. Bunlar da fayda yerine zarar verebiliyor. Kalp sağlığında etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış besinleri anlatmak gerekirse;
OMEGA-3
Kalp ve damar dostu takviye gıdaların başında Omega-3 geliyor. Kolesterol düşürücü etkisi de olan Omega-3’ler düzenli tüketildiğinde kalp hastalığı gelişimini ve kalp krizi riskini düşürüyor.
OMEGA-3 İÇEREN BESİNLER:
Hayvansal Omega-3 kaynaklarının başında balıklar geliyor. Özellikle somon, uskumru, hamsi, istavrit, sardalya ve ton balığının omega-3 seviyesi oldukça yüksek. Günlük 4 gram Omega-3 alımı için, cinsine göre değişmekle birlikte, ortalama 150-250 gram balık tüketmek gerekiyor. Ancak dikkat! Balığın pişirilme şekli Omega-3 seviyesini etkiliyor. Tavada yağda kızaran balık yerine ızgara ve fırınlanmış balık tercih edin. Bitkisel Omega-3 kaynaklarının başında ise; ceviz, badem, fındık, lahana, semizotu, ıspanak ve soya fasulyesi gibi besinler geliyor. Omega-3 içerikli besinleri düzenli tüketmek gerekir. Vegan veya vejetaryen beslenen kişiler mutlaka hayvansal Omega-3 takviyesi almalıdır. Hekiminize danışmadan gelişigüzel Omega-3 takviyesi almayın.
D VİTAMİNİ
D vitamini vücut yapımız için son derece önemli bir vitamin olup, birçok farklı hücrenin sağlıklı kalmasında kritik rol oynuyor. Eksikliğinde başta kemik yapısında bozulma olmak üzere birçok hastalık yüzdesinde artış olurken, insanlarda beklenen ömür süresini de kısaltıyor. D vitamininin kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkileri var. Yeterli seviyedeki D vitamini kalp krizi ve kalp yetersizliği riskini azaltırken tansiyonu düzenliyor. Kritik düzeyde D vitamini düşük olanlarda kalp krizi riski ikiye katlanıyor. D vitamini en rahat güneşlenme ile alınabildiği için sonbahar ve kış döneminde D vitamini eksikliği gelişebiliyor.
D VİTAMİNİ İÇEREN BESİNLER:
D vitamini içeren başlıca besinler arasında; soman, sardalye, uskumru gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, süt ve yoğurt, lifli tahıl ürünleri, et ve portakal suyu yer alıyor. Güneşle vücutta üretilen D vitamini etkisi 2 aya kadar devam edebilirken, dışardan takviye olarak alınan D vitamini etkisi genelde 2 haftada kayboluyor. Takviye D vitamini bu şartlar göz önünde bulundurularak doktor tavsiyesine göre alınmalıdır. Besinlerle alınan D vitamini genelde tek başına günlük ihtiyacı karşılamıyor. Bu nedenle sonbahar ve kış döneminde D vitamini takviyesini ilaç olarak almak gerekir. Ancak kişiler mutlaka kan düzeylerine baktırmalı ve doktor önerisi ile tedaviye başlamalıdır.
NİTRİK OKSİT
Kalp ve damar sağlığını doğrudan etkileyen bir madde olan nitrik oksit salınımı ile damarlarda genişleme olup, kan basıncı düşüyor. Damar sertliğinin başlangıcındaki ana mekanizmalardan biri hücrelerin nitrik oksit salma yeteneklerini yitirmesi!
NİTRİK OKSİT İÇEREN BESİNLER:
Nitrik oksit dışarıdan doğrudan alınmıyor. Balık, et, hububat, kuruyemiş gibi gıdalarda bulunan arjinin ve sitrulin aminoasitleri ile özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan nitrat vücut içerisinde nitrik oksite dönüşerek olumlu etki yapıyor. Meyvelerin yapısında bulunan ve güçlü bir antioksidan olan flavonoidler de nitrik oksit salınımını artırıyor. Nitrik oksiti artıran takviye gıdalar fazla kullanıldığında mide ve bağırsak düzenini bozabiliyor. Bu nedenle bu takviyeler doktor önerisine göre alınmalı. Takviye gıda yanında, C vitamini, E vitamini, glutatyon gibi antioksidanlar ve düzenli egzersiz de vücuttaki nitrik oksit üretimini artırıyor.
MAGNEZYUM
Vücut için oldukça önemli bir mineral olan ve kan basıncını düzenleyen magnezyum, birçok hücresel faaliyette görev alıyor; iltihabi reaksiyonu baskılıyor. Magnezyum düşüklüğü özellikle kalp üzerinde olumsuz etki gösterebiliyor, damar sertliğinin ilerlemesini hızlandırıyor ve ciddi ritim bozukluklarına yol açabiliyor.
MAGNEZYUM İÇEREN BESİNLER:
Magnezyum birçok gıda ile alınabilir. Kabak çekirdeği, ıspanak, avokado, somon ve ton balıkları, bitter çikolata magnezyum açısından zengin. Gıda ile yeterli magnezyum alamayan kişilerin doktor tavsiyesine göre magnezyum takviyesi alması faydalı olacaktır.
KOENZİM Q 10
Özellikle kasların metabolizmasında yer alan, antioksidan etkiye sahip bir vitamin türevi olan koenzim Q10, hücrelerin enerji üretimi ve hücrelerin sağlıklı kalmasında yardımcı bir madde. Damarların sağlıklı yapıda kalmasına yardımcı oluyor, kan basıncını düşürüyor. Özellikle kolesterol ilaçlarına bağlı gelişebilen kas yorgunluğunu azaltıyor.
KOENZİM Q 10 İÇEREN BESİNLER:
Koenzim Q10 birçok gıdada az miktarlarda bulunuyor. Sardalya ve ton balığı, tahıllar, dana eti, soya yağı ve yer fıstığında koenzim Q10 miktarı daha fazla yer alıyor. Yaş arttıkça vücuttaki koenzim Q10 üretimi azalıyor ve dışarıdan alınan takviye önemli hale gelir. Takviye olarak önerilen günlük doz ortalama 100 mg civarındadır. Ancak kesinlikle hekiminize danışın” diyor.
ZERDEÇAL
Curcumin olarak da bilinen bir baharat türü olan zerdeçal, antioksidan etki yanında, kanı sulandırarak kalp ve damar sağlığına katkı sağlıyor. İltihabı baskılayıcı etkiye sahip zerdeçal aynı zamanda oksitlenmiş kötü kolesterol seviyesini azaltarak damar sağlığını olumlu etkiliyor.
ZERDEÇAL’IN ETKİSİNİ ARTIRMAK İÇİN!
Zerdeçal karabiber ve yemekler ile birlikte tüketildiğinde bağırsak emilimi artıyor ve etkisi daha belirgin hale geliyor. 1 çay kaşığı zerdeçal yaklaşık 200 mg aktif madde olan curcumin içeriyor. Kalp ve damar hastalıklarında doktor tavsiyesine göre ek zerdeçal takviyesi uygulanabilir. Ancak zerdeçal kanı sulandırdığı için, kan sulandırıcı ilaç kullananlar temkinli olmalı. Yine tansiyon düşürücü ilaç kullananların da mutlaka hekimlerine danışmaları gerekir. Aksi halde fayda yerine zarara yol açabilir.