Doğa Bir Şekilde kendinden alınanı geri alır..Hem de büyük bir sancıyla...
Sel, heyelan, göçükler yıkımlar...
Kaderimiz mi? Yani afet bölgesi deyip geçelim mi?
Çok şükür tesellimiz can kaybının yaşanmaması.Ama yaşananlardan ders çıkarmak lazım.En azından bu kez. Evet Karadeniz bölgesi, iklim koşulları ve toprak yapısıyla sel ve heyelan potansiyelini fazlasıyla taşıyan bir bölge.Heyelanların, sellerin tamamıyla engellenebilmesi mümkün olmayabilir. Ancak bunun bir afete, felâkete dönüşmesinde insanoğlunun payını atlamamak gerek değil mi? Karadeniz`deki adı yeşil kendisi bugün siyaha dönmüş yol çalışmaları; elektrik üreterek aydınlığı değil, çamurlu balçığı getiren plansız, bölge gerçeklerini dikkate almayan HES çalışmaları, Karadeniz sahil yolu ile dereler ve deniz arasına Çekilen “suni set” , çevre kirliliği, ormanların, yeşil alanların, sulak bölgelerin rant uğruna talan edilmesi , çarpık kentleşme ve altyapı eksikliği bugün yaşananların nedenleridir.Bu nedenleri hesaplayıp en azından şimdiden riskli bölgeler için harekete geçilmeli.Yanlışlar neyse düzeltilmesi için mesai harcanmalı.Yetkili olmak sadece açıklama yapmak olmamalı. Umuyorum Kolay atlatırız.Yaralarımızı sarar iyileşiriz. Evleri, işyerleri, araçları , bahçeleri, hayvanları hasar gören tüm mağdur dostlara geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.