Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bir otel, yangınla değil, ihmalkârlıkla küle döndü.
Bakan Yerlikaya’nın açıklamasına göre, hayatını kaybedenlerin sayısı 78…
Evet, tam 78…
Sadece rakam gibi geliyor değil mi?
Ama o 78 kişinin her biri bir hayat, bir hikâye, bir sevgi kaynağıydı.
Aralarında Ordu spor’un efsane başkanı Nedim Türkmen ve ailesi de var.
Efsane başkan, efsane bir ihmalin kurbanı oldu.
Yangına ilişkin 11 kişi gözaltına alınmış.
İşte suçlular bulundu!
Ya da bulundu mu?
Peki o suçlular kim?
Denetlemeye gelen ama “tamamdır” diyerek kahvesini yudumlayıp giden yetkililer mi?
Yoksa yıllardır “bize bir şey olmaz” zihniyetini kültür haline getiren bizler mi?
Suçlu arıyoruz, çünkü sorumluluk almayı sevmiyoruz.
Suçlu bulunca iş bitiyor…
Yas tutuyoruz, bir iki gün bağırıyoruz, sonra unutuyoruz.
Ama işin ironisi şu ki;
Bu tür facialarda suçlu aramak değil, suçun asıl kaynaklarını düzeltmek gerek.
Bir yangın alarmı çalışsaydı belki kimse ölmezdi. Yangın merdiveni ruhsata uygun olsaydı insanlar kaçabilirdi.
Ama bu önlemler “masraf” kaleminden öteye geçemiyor.
Daha az harcama, daha fazla kazanç…
işte maalesef modern dünyanın vicdanı.
O yüzden suçlu bir kişi ya da birkaç kişi değil!Suçlu, hepimizin ödediği o “ucuz maliyet” faturası.
Nedim Türkmen’in ve diğer 77 kişinin ardından söyleyeceğimiz tek şey şu olmalı
“Biz nerede yanlış yaptık?”
Çünkü yanlış şey sadece yanan bir otel değil, insanlığımız. Ve maalesef, bunun yangın söndürme tüpü yok.