(Alıntı: İrfan Küçükköy)
Değerli dostlar!
Günümüzdeki İslam toplumları, ülke içi kurumlaşmaya ve kendi aralarında uluslararası kurumlaşmaya alışamamışlardır. Büyük problemlerimiz ya çözümsüz kalıyor veya Batılıların kendi aralarında uyum için, İslam ülkelerinin veya fakir ülkelerin zenginliklerine konmak üzere kurdukları kurumların insafına kalmaktadır.
Uluslararası ilişkilerin arttığı, zirve yaptığı günümüzdeki İslam Ülkelerinin aralarında oluşturdukları Müslüman Ülkeler arası dev kurumlarımız yoktur. En güçlü kurum "İslam konferansı" Yeni adıyla "İslam İşbirliği Teşkilatı"dır. Onunda Uluslararası kurumlar yanın da ne kadar minyatür kaldığı açıktır. Müslümanlar arası en geniş ilişkiyi en geniş anlamda etrafında oluşturan devlet "Büyük devlettir." Geniş İslam coğrafyasında birkaç adet büyük devletlerimizin olması gerekir. Geniş coğrafyada büyük devletlerimiz, model devletlerimiz, otorite sahibi devletlerimiz yok. Büyük devlet, kendi içinde ve çevresindeki devletler içinde kurumlaşmış devlettir. 2019 yılında Malezya birliğini oluşturan yedi eyaletin sultanları tarafından Malezya kralı (sultanı) seçilen, uzun süreden beri Malezya Bakanlar kurulu başkanlığı (Başbakanlık) tecrübesi olan Sultan Abdullah, bazı projeleri uygulamak istiyordu. Kuala Lumpur'da 2020 de "İslam devletleri Başkanlar Zirvesi" topladı. Türkiye’den Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Başkanlar Malezya Kralının işlediği projelere hazır değildi. Ben öyle gördüm. O günlerde Kralın konuşmasını ve projelerini Facebook’ta sunmuştum. Sultan İslam ülkelerinin sanayi ve ekonomide zayıf olduğunu ifade ile bu ülkeleri nasıl sanayiye ulaştırabiliriz. Projesini tez olarak işledi. Batı devletlerinin sömürge dönemlerinden beri zayıf devletlerin sanayiye katkıda bulunduklarını anlattı. Bazı devlerin ismini vererek bu devletler zayıf İslam ülkelerine destek verirlerse diğer İslam ülkelerinin de kısa zamanda sanayiye ulaşabileceklerini anlattı. İslam devletlerinin bir ucunda olan sanayide en ileri İslam Ülkesi olarak bilinen Malezya'nın bir diğer ucunda teknolojide merhale alan Türkiye’nin, Afrika ve Asya Arap devletlerin başında Mısır'ın, kuzey batı Afrika'da Fas'ın (mağrib) Kuzey Afrika’da Nijerya'nın isimlerini anarak ,"teknolojide gelişmiş her devlet, üç beş gelişmemiş ülkeyi geliştirmeyi proglamlasa, bu problemlerin çözülebileceğini anlattı.
Ben kralın bu teklifinin askıda kaldığını zannediyorum.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu konu üzerinde hiç durmadı. Ben bu konuyu çok önemsiyorum. Böyle projeler uygulansa zayıf devletlerin sanayi ve ekonomik güçleri artacağı gibi, ismi geçen devletler "Büyük devlet" özelliklerini hatta payesi elde edebilirlerdi.
Birbirleri ile küçük konulardan dolayı kavgalı, dövüşlü islam ülkesi çok. İslam ülkeleri arası problemleri çözecek kurumlarımız yok. Kendi ekseni etrafında, zayıf devletleri birleştirecek, bunu sağlamış olan büyü devlerimiz yok.,
Selam ve dua ile hoşça kalınız.