İBADETLERDE DEVAMLILIK ESAS OLMALI

Abone Ol

Değerli kardeşlerim! Yüce Allah bizlere dünyaya kısa süreliğine de olsa, kendisine kulluk yapmamız noktasında bizleri uyarmıştır. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk(ibadet)etsinler diye yarattım,Zâriyat.56) Bu yaratılış amacı, onların sadece Allah’a kulluk etmeleridir. Fakat burada fert fert her bir insan ve cinin zorunlu olarak Allah’a kulluk etmeleri değil, Allahın rızasını kazanarak vadedilen cennete gitmek için bu minhalde dünyada ömür sürmelerini hatırlatmıştır.
Mülk Suresinin 2.ayeti bu gerçeği net bir şekilde ortaya koymuştur.
“O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır
Hayat ve ölüm insanların sınanması amacıyla var edilmiştir. Başta zikredilen ayette “sırf bana kulluk etsinler” şeklinde tercüme edilsede gerçekte Allah cc. “sırf beni tanısınlar, hesap gününün hatırlanması, Allah’ı tanımanın anlamı O’na gerektiği şekilde kulluk etmektir. Burada ki “kulluktan maksat Allah’ın kudreti ve koyduğu ilâhî-tabii yasalar önünde zorunlu olarak boyun eğmelerini kulluklarının yanında ibadetlerinde de devamlılığın esas alınmasını istemiştir.
bunu da Kur’an-ı Kerim ‘ de bizlere şu şekilde beyan etmiştir. “Sana ölüm gelinceye kadar ibadete devam et.” (Hicr 99)
kardeşlerim: Şurası iyi bilinmesi ve anlaşılması gerekir. allahın yarattığı hiçbir varlığın kulluğune ve ibadetine ihtiyacı yoktur aksine kulun buna ihtiyacı vardır.
İşte; Bu nedenle İbadet, Allah’a tazim ve saygı göstermek ve O’nun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir. İnsanı yoktan var eden ve ona hayat nimetini ihsan eden Allah’tır. İnsanın kendisine lütfedilen sayısız nimetlere karşılık, Allah’a minnet duyması, O’na bağlanması, O’nun emir ve yasaklarına riayet etmesi kulluğunun gereğidir. Buluğ çağından itibaren başlayıp, hayat emanetinin teslim edilmesine kadar devam etmesi gereken bu görev, sadece belirli günlere, saat ve dakikalara bağlı değil bilakis bütün hayatı kapsamaktadır.
İslam’ın İman davetine icabet edip kabul ettikten sonra, imanın gereğini yerine getirmek gerekir: İmanın gereği ameldir, iman, amel etmeyi gerektirir. Mümin, kalbine imanın sevgisini, aklına ilim ve hikmeti, günlük yaşamına ibadeti, huyuna ve ilişkilerine ahlakı uyarlarsa kâmil bir Mümin olabilir.
Kul’un Allahın yanında değerini bizlere ayetinde şöyle belirtir.
“Deki: Sizin ibadetiniz olmayınca Rabbiniz size ne diye kıymet ve değer verir.(Furkan.77) 
Bir hatırlatma daha;”insan kendisinin başıboş bırakacagını mı sanır?(Kıyâmet, 36 )” Sizi sadece boş yere yarattığımız ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğiniz mi sandınız?
( Müminûn, 23/115)”Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin, umulur ki (küfür ve kötülükten) sakınırsınız (böylece takvaya ulaşıp korunmuş olacaksınız). Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki, o zaman müttaki olur, bu kulluk ile de cennet yolunu bulmuş olursunuz.
Müslümanlara günde beş vakit namaz farzdır, bunu sadece cuma ve bayramlarla geçiştirmesi o  kişinin kendisini aldatmasından başka bir şey değildir.