Projede, uçağın gücünü ve itkisini sağlayan sistemlerin teknik yöneticisi olarak çalıştığını dile getiren Saç, söz konusu sistemlerin uçağa entegrasyonu ve bütün sistemlerle uyumlu çalışmasını sağladıklarını ifade etti.
Uçak ilk uçuşunu yapana kadar çok kapsamlı çalışmalar yaptıklarını anlatan Saç, şöyle konuştu: "HÜRJET`in en önemli testlerinden biri ilk güç verme testi. Bu testlerde biz elektrik sistemlerinin doğru çalıştığını test ediyoruz. Daha sonra gelen motor çalıştırma testleri var. Bizim ekibimiz için de çok önemli bir aşamaydı. Ocak ayında motorumuz TUSAŞ testlerine ulaştıktan sonra çok hızlı bir çalışmayla motor entegrasyonu ve ilk motor çalıştırma testini yaptık. 5 gün gibi bir sürede motorun çalışmasına şahit olduk. Bütün alt sistemlerin birbiriyle uyumlu çalışma süreci devam etti. İlk uçuş öncesinde bütün sistemlerin doğru çalıştığını, birbiriyle tam entegre olduğunu, hiçbir sistemde hata görmediğinize emin olmanız gerekiyor. Çünkü hem çok insanın emeğini taşıyorsunuz hem de bir can taşıyorsunuz uçağın içinde. Çok yoğun çalışmalar, çok büyük özveriyle uçak meydana geldi. İlk uçuş günü çok erken saatlerde uçuşu gerçekleştirdik ama sanki normal bir test yapıyormuş gibi çok da fazla heyecana kapılmadan testimizi icra ettik. Allah`a çok şükür çok güzel bir uçuş, çok da güzel bir iniş oldu"
İlk uçuş sonrasında hız kesmeden uçuşlara devam ettiklerini dile getiren Saç, "Bugün itibarıyla 5`inci uçuşumuzu gerçekleştirdik, 1 saatten fazla HÜRJET havada kaldı. Hatasız bir ilk uçuş gerçekleştirdik aslında. Devam eden yer ve uçuş testlerimizde uçağı iyileştirmek, diğer sistemlerimizi test etmek için uygun görülen gün ve zamanlarda uçuş testlerimize devam ediyoruz" dedi.
Saç, HÜRJET`in ürün olması için zarf açarak, sistemlerin kabiliyetlerini bir üst seviyeye taşıyarak uçağın yolculuğuna eşlik edeceklerini söyledi.
''Saatler, günler unutuldu''
HÜRJET Projesi`nin arkasındaki özveriye işaret eden Saç, şunları kaydetti: "Mühendisler olarak hem ofiste hem hangarda yoğun çalışıyoruz. Sorduğumuzda 40`ıncı, 50`nci saatini çalışan teknisyen abilerimiz oluyor uçak başında. Bizler de mühendisler olarak gerektiğinde uyumadan, eve gitmeden, o işi bitirene kadar, güvenli şekilde o testin bittiğinden ya da sistemin işini yaptığından emin olana kadar uçak başında çalışmaya devam ediyoruz. Genelde şirketlerde yöneticilerin çalışanları mesaiye kalmaya zorlaması gibi durumlar söz konusu olabiliyor ama burada öyle bir ekip var ki herkes birbirinden feyz alıyor. Herkes o işi bitirme gayretiyle gerçekten saate bakmıyor. Günü bilmiyor. Hangi gündeydik, hangi saatteydik, kaçıncı çalışma saatindeydik? Zaman zaman saymadan çalışıyor, yorgun düştüğümüz oluyor, sandalyelerde, masalarda uyuyoruz, zaman zaman minderlerin üzerinde uyuyoruz. Bunların hepsi bir amaç için, memleketimiz, çocuklarımız ve savunma sanayimiz için. Duyguları tutmak zor, konuşurken de duygulanıyoruz. Sonuç ortada. Meyvelerini verdiği zaman da koyduğunuz emeğin, yaptığınız fedakarlıkların sonucunu alabiliyor olmak gerçekten çok güzel"
Kendisinin de 9 ve 2,5 yaşlarında 2 oğlu olduğunu anlatan Saç, özellikle 6-7 aydır çok yoğun bir çalışma içinde bulunduklarını belirtti.
‘’Hepimizin çocukları için yapılacak bir özveri olduğu için katlanabildik"
Motorun TUSAŞ tesislerine ulaşmasından bir süre önce test ve entegrasyon faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını dile getiren Saç, şu ifadeleri kullandı: "Bu süre boyunca çocuklarımızdan, anne-babalarımızdan, ailemizden fedakarlık yaptık. Bu tek taraflı olmuyor, onlar da sizden fedakarlık yapmış oluyor. Bu anlamda sadece ben değil, bütün mesai arkadaşlarımız yani ben eve gitmedim ama başkaları gitti mi? Hayır. Benim ekibim, diğer ekipler bütün HÜRJET çalışanları en az benim kadar özveri gösterdi, en az onlar da ailelerinden benim kadar fedakarlık yaptı. Bu sadece benim çocuklarım için değil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bütün çocuklar için, hepimizin çocukları için yapılacak bir özveri olduğu için katlanabildik. Küçük oğlum henüz bunları çok idrak edebilecek yaşta değil ama büyük oğlumla sık sık konuşuyoruz. Çok merak ediyordu. Basına düştükten sonra bütün videoları birlikte izledik. Ercan abinin ilk uçuş videosunda `Anne pilot korkmuyor mu, nasıl oluyor?` diye çok merak etti. Gelip görmeyi çok istiyorlar, inşallah yakın zamanda ailelerimize, çocuklarımıza gösterme fırsatımız olacak. Bizden esinleniyorlar, onlar da mühendis olmak istiyorlar, havacılığa ilgi duyuyorlar. Bu anlamda bizim için de çok büyük bir gurur. Özellikle kadın olarak, bir anne figürü olarak çocuklarıma da bu anlamda örnek olabiliyor olmak, rol model olabiliyor olmak beni de ayrıca gururlandırıyor"
"Bu işin kadını-erkeği yok"
Kadınların endüstri, havacılık ve mühendisliğe katkısının zaman zaman şaşkınlıkla karşılandığını ifade eden Şahika Saç, TUSAŞ`ın bunu destekleyen bir şirket olduğunu vurguladı.
Kadın-erkek eşitliği anlamında TUSAŞ`ta çok şanslı olduklarını belirten Saç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Hiçbir cinsiyet eşitsizliğiyle karşılaşmıyoruz. Mesleğimi zaten çok seviyorum, gözlerimden de anlaşılıyordur projeyi anlatırken ya da konuşurken. Türkiye`de kadın olmak her anlamda çok zor ama mühendis olmak isteyen, bu mesleği seçmek isteyen kadınların gözlerini korkutacak hiçbir şey yok. Çünkü bu akılla, özveriyle, çabayla, çalışmakla yapılabilen ve bunları yaptığınız zaman da kesinlikle başarılı olabileceğiniz bir meslek. Çalıştıktan zaman ayırdıktan özveri gösterdikten sonra bu kadar güzel işleri bir parçası olmak için kadın ya da erkek olmanın bir farkı yok aslında. Bu yüzden gönüllerinden geçiyorsa, içlerinden geliyorsa kadın-erkek korkmasın, bu işe gönül versin. Çalışınca gerçekten güzel meyvelerini topluyorsunuz"
"HÜRJET birinci çocuk gibi oldu"
"Anne olmak mı, uçak yapmak mı zor?" sorusuna karşılık Şahika Saç, şöyle konuştu: "İkisi de birbiriyle yarışır diyebilirim. Anne olmak şöyle zor. Çocuğunuza her gün, her an ihtimam gösterip, onun hatalarını görmeye çalışıp, ona yön vermeniz gerekiyor. Benzer şekilde sahip olduğunuz alt sistemlerde de en ufak hatayı, en ufak uygunsuzluğu tespit edip, onu düzeltmeniz gerekiyor. Umuyorum ki HÜRJET projesi bir çocuğun erişkin olmasından daha kısa sürede ürüne dönüşür. O yüzden onu daha erken uğurlarız. Ama tabii, çocuklarımızla bir ömür, Allah ömür versin ilgileneceğiz. Aslında son zamanlarda HÜRJET birinci çocuk gibi oldu. Çünkü gerçekten kendi çocuklarımdan çok HÜRJET`e zaman ayırdım. Bunu da büyük bir gururla, istekle yaptım. Projelerimizin bazı çok hızlı ve gerektiği kadar özveri göstermemiz gereken dönemleri oluyor. Onu o zaman göstermeniz gerekiyor. Yani onun ikinci bir şansı yok. HÜRJET`in ilk uçuşuna kadar bu özveriyi koymamız gerekiyordu ki başarılı bir ilk uçuş yapsın. Onun sonrası değil, öncesi önemliydi. Tabii evdeki desteğimizin olmasıyla ben bunu gerçekleştirebildim. Sağ olsunlar evdekiler de benim biraz arkamı kolladı diyebilirim. HÜRJET`in en kısa zamanda bir ürün olarak ülkemize kazandırılması için bütün ekip olarak elimizden geleni yapacağız. Umuyorum ki emeklerimiz meyvesini verecek. HÜRJET en kısa zamanda ülkemize hizmet eden jet eğitim uçağı olacak"
Çağlayancerit'in son demirci ustalarının dükkanından çekiç sesi eksik olmuyor