Halep’te Tarihi Zafer ve Yeni Denge

Abone Ol

Türkiye’nin bölgesel güç statüsünden süper güç iddiasına yükselişi, 2024’te bölgesel dengeleri sarsan tarihi gelişmelerle yeni bir boyut kazandı. Halep, sekiz yıl boyunca süren İran işgalinin ardından bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) desteğiyle muhalif güçler tarafından özgürleştirildi. Bu gelişme, sadece bölgesel dengeleri değiştirmekle kalmadı; Türkiye’nin stratejik vizyonunun somut bir göstergesi olarak tarihe geçti.

İran’ın Bölgedeki Etkisinin Çöküşü

2016 yılında Kasım Süleymani’nin liderliğinde başlatılan ve “mezhep soykırımı” olarak anılan politikaların acısı, Suriye halkının hafızasında derin izler bıraktı. İran’ın Halep’teki varlığı, Şii mezhep politikalarının bir yansıması olarak görülüyordu. Ancak bugün, Halep’in kurtarılmasıyla, mezhepçi politikaların simgesi olan bu işgal sona erdi.

Halep’teki zafer, İran’ın bölgedeki balonunun patladığını gösterdi. Kudüs’ü özgürleştirme iddiasıyla hareket eden İran’ın asıl hedefinin bölgesel nüfuz artırma ve mezhepçi politikalar olduğu artık daha net bir şekilde anlaşılmış durumda. Kudüs’ün kurtuluşu için liderlik, Türkiye ve Sünni Müslümanlar tarafından üstlenilecek gibi görünüyor.

Türkiye’nin Misak-ı Milli Stratejisi

Türkiye, 20. yüzyılda Lozan Antlaşması ile belirlenen sınırlara sıkışmış bir ülke olmaktan çıkıp, Misak-ı Milli sınırlarına dönme vizyonuyla hareket ediyor. Halep’in özgürleştirilmesi bu stratejinin somut adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Bugün, Halep’in dört bir yanında Türk bayrakları dalgalanıyor. Bu sadece askeri bir zafer değil; aynı zamanda tarihi, kültürel ve stratejik bir yeniden birleşmenin sembolü.

Bölgesel Dinamikler ve Türkiye’nin Üstünlüğü

Türkiye’nin bu başarısının arkasında bölgesel ve küresel dinamiklerin uyumlu bir şekilde yönetilmesi yatıyor. NATO’nun Ukrayna’daki Rus tehdidi karşısında Türkiye’ye ihtiyaç duyması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna savaşında tarafsızlık politikasını sürdürmesiyle sonuçlandı. Bu tarafsızlık, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Halep’i Türkiye’ye bırakmasını sağladı.

Suriye rejimi ve İran destekli milislerin bölgeden çekilmesi, İsrail tehdidi nedeniyle İran’ın hareket alanının daralmasıyla da bağlantılı. Beşar Esad’ın siyasi geleceği ise Türkiye’nin ellerinde şekilleniyor.

PKK/YPG’ye operasyon 

TSK, Halep zaferinin hemen ardından terörle mücadele operasyonlarına hız kazandırdı. Tel Rıfat’taki PKK hedefleri yoğun topçu atışlarıyla vuruluyor. Türkiye’nin bu kararlı mücadelesi, sadece Suriye sınırları içinde değil, uluslararası arenada da yankı uyandırıyor. Terör örgütleri için oyun sona erdi ve bölgedeki varlıklarını sürdürebilmeleri artık imkânsız hale geldi.

Yeni Bir Dönemin Başlangıcı

Halep’in kurtuluşu, Türkiye’nin bölgesel gücünü pekiştiren ve uluslararası arenada daha iddialı bir konuma yükselten bir dönüm noktasıdır. Bu zafer, Türkiye’nin Misak-ı Milli hedeflerine doğru ilerleyişini hızlandırdığı gibi, İslam dünyasının liderliğini üstlenme iddiasını da güçlendirdi.

Türkiye’nin 2024 itibarıyla izlediği stratejik politika, bölge halklarına güven ve umut verirken, küresel güçlere de Türkiye’nin yükselen bir süper güç olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, bu zaferlerin hem askeri hem de diplomatik alanda daha geniş yankılar uyandırması bekleniyor.

Halep vatandır, Misak-ı Milli’ye giden yol Türkiye’nin kararlılığıyla şekilleniyor.
(Tahsin Garanlı)