GENÇ İŞSİZLİĞİ, SEKTÖRLER ARASI GEÇİŞLE DÜŞÜREBİLİRİZ

Abone Ol

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı işsizlik rakamlarına göre, Türkiye'de işsizlik oranı, martta geçen yılın aynı ayına göre 0,9 puan azalışla yüzde 13,2 oldu.

İşgücüne katılım oranında azalma var

Şubat ayına göre işsizlik rakamlarında 0,4 puanlık bir düşüş yaşandı. Koronavirüs salgının Türkiye’de başladığı dönemde çok fazla işten çıkarmalar oldu. Bu durumun işsizlik oranlarına yansımamasının temel nedeni istihdam oranı azalırken son bir yıl içinde işgücüne katılım oranında da azalmanın olmasıdır. Geçen yıl mart ayına göre istihdam, 1 milyon 662 bin kişi azalmış. Daha yüksek oranda işgücüne katılım da azaldığı için olumlu bir seyir ortaya çıktı. İstihdam, sanayi sektöründe 26 bin kişi artmış. Tarımda 538 bin, inşaatta 248 bin ve hizmet sektöründe istihdam edilenlerin sayısı ise 903 kişi azalmış.

İşgücüne katılmayan, eğitimine de devam etmiyor

Mart ayı işsizlik rakamları tam olarak reel ekonomideki durumu yansıtmıyor. Genç işsizlikte, geçen yıl aynı dönemde yüzde 25,2 olan oran, bu yıl 24,6’a düşmüş durumda. Eğitimde de istihdamda da olmayanların oranı ise artıyor. Bu oran 2019’un mart ayında yüzde 23,7 iken şimdi yüzde 27,9’a kadar çıkmış durumda. Yani işgücüne katılmayanlar, ağırlıklı olarak eğitimlerine de devam etmiyor. İş arama sürelerinde 1-2 ay iş arayanlar yüzde 34,2’yi oluşturuyor. İkinci sırada bir yıl ve daha uzun süre iş arayanlar var. Uzun süre iş bulamayanlar, iş arama ümidini yitiriyor. Geçen yıl iş arama ümidini yitirenler 563 bin kişi olarak açıklanmıştı. Bu yıl bu rakam 1 milyon 174 bine çıkmış. Ama göstergeler bize hizmet sektöründe istihdam kayıplarının olduğunu işaret ediyor. Pandemi döneminin en önemli özelliklerinden biri bütün dünyada yaygın ve sürekli istihdam kayıplarının olmasıdır. Türkiye’de de aynı durum geçerli.

Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle alınacak önlemler önemli

Alınacak önlemlerin bir kısmı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından geçtiğimiz günlerde ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adıyla kamuoyuna açıklandı. Ertesi günde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ama tam hali henüz oluşmamış olan paketle de alınacak önlemler önemli. Bu önlemler arasında kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasını, ücretsiz izin uygulamasının uzatılmasını gösterebiliriz. Bu konularda da beklentiyle uyumlu kararlar alındığını görüyoruz. Özellikle Y ve Z kuşağı ile mevcut işsizlik rakamlarında ağırlıklı kitle oluşturan gençlerin genel olarak bilgi ve becerilerini sanayi ile buluşturmak gerekiyor. Yeni dönemin çoklu yetenekleri 21. yüzyıl yetkinliklerini içerecek biçimde sanayi sektöründe dönüşmelidir.

İşsizliği azaltmak için sektörler arası geçiş olmalı

Sektörel geçişin sağlanması gerekiyor. Hizmet sektöründeki istihdam kaybının yerine konulması mümkün görünmüyor. O yüzden sanayi sektörünün işsizliği kapatacak şekilde genişlemesi gerekiyor. Buna yönelik adımlar atılmalıdır.

Nitelikli ürünlerin rekabet edeceği küresel bir ekonomiye ilerliyoruz

Pandemi sonrası dünyada fiyat rekabeti belirleyici olmadı. Bunun yerine nitelikli ürünlerin birbiriyle rekabet ettiği bir ekonomik küresel görünüme doğru ilerliyoruz. Buraya hazırlıklı olunabilmesi için de gençlerin potansiyelinden sanayide yararlanılmalıdır. Bunun olmadığı durumda, bütün dünyada ve Türkiye’de, hizmet alanları bir anlamda köpük olarak son 40 yılda aşırı genişlemiş durumda. Buralarda istihdam kaybının yakın dönemde yerine konulmasını beklememek gerekiyor.

İstihdam için yapısal önlem şart

Yapısal önlemlerin istihdam piyasası açısından oldukça önemli. Açıklanması düşünülen paket içerisinde yer aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilen bir diğer uygulama da emeklilik sigortası. Ücretsiz izin döneminde sadece sağlık sigortası yatırıldı. Fakat bu ücretsiz izinde geçirilen 3 aylık süre içerisinde belki bir 3 ay daha geçirilecek süre emeklilik hesabına katılmıyor. Sanırım bununla ilgili bir uygulama yapılacak. Eğer öyle bir uygulama hayata geçerse en azından ücretsiz izin döneminde bin 170 lirayla geçinme durumuyla karşı karşıya olan yurttaşlar, bu süreci en azından emekliliklerinde saydırabilecekleri bir süre olarak hesaplayabilecek.