GAZZE KANIYOR, BÖLGE YANIYOR, DÜNYÂ UYANIYOR...

Abone Ol

Bölgenin yanması normâl. Ele geçirenlerin niyeti buydu zâten. Ancak bizi asıl üzen, işin bu boyutunun unutulması. Herkes, özellikle bölgede birbirini suçluyor ve bunun mücâdelesiyle zamanlar geçiyor, halklar göçüyor da kimse bu durumun sebebini, buraları kimin bu hâle getirdiğini sorgulamıyor. 

HANİ; HOCA NASREDDİN NASIL SORMUŞTU?
Varsa-yoksa tüm suç dinde ya da dindarlarda. Kimse demiyor ki daha önce de burda müslümanlar vardı. O zaman niye böyle değildi de şimdi böyle oldu? Hani uygarlık gelecekti, eşitlik olacaktı, çağdaş dünyâda CİHANDA SULH olacaktı; hattâ YURTTA DA öyle olacaktı. Tam aksi oldu! Bölge ülkekeri birbiriyle olduğu kadar kebdi içlerinde de şucu bucu, ocu gibi yaftalarla birbirleriyle kanlı-bıçaklı oldular. Oldu da bunda biz buralılar, bu bölgeliler; yâni yerliler mi suçluyuz? Buraları bizden çalan HIRSIZ(lar)IN HİÇ Mİ SUÇU YOK?

SOYKIRIM SENEYİ AŞTI 
Herşey bir yana da, dile kolay değerli dostlar; bir gün değil, 5 gün değil. 3 hafta değil, 10 hafta değil tam bir yıldır sürüyor direniş. Bu, su kesilmesi, elektrik kısıtlaması değil, birgünde gelip geçen, artçı dalgalarla çekip giden bir deprem de değil. Hergün, hergün, her saat, her sâniye. Akşamı yok, sabâhı yok; gecesş, gündüzü yok. Korku, dehşet, bomba, füze, ölüm. İmkânsızlıklar, açlık, susuzluk bunların yanında kayda bile değmiyor. 

EMPATİ Mİ NE; HELE BİR DENEYELİM!
Kendi hayâtımızla kıyasladığımızda yaşanabilecek ve hele sürdürülebilecek şartlar değil. Bu anlamda Filistinliler gerçekten Târih yazıyorlar. Çağın kriterlerine göre insanötesi, mucizevi bir durum sözkonusu. Rabbimiz yardımcıları olsun. Âmîn...

OSMANLI'DAN BUGÜNE; ZULÜM ZİRVEDE
Aslında bu sürecin târihi asra yaklaştı. Yukarda da değindiğimiz gibi, Osmanlı'dan sonra burası, diğer çekildiği bölgelerde de olduğu gibi rahat yüzü görmedi. Duraksız katliam boyutuyla zulüm burada son bir yıl îtibârıyle zirve yaptı. 

SİYONİZM; YAHÛDÎ-HRİSTİYAN ORTAK YAPIMI
Bu, yahûdîliğin ideolojik boyutu; yâni Yahudi-Hristiyan ortak aklının SİYONİZM denen ÖTEKİLERİ YOKETME stratejisinin anti-beşer bir akıl tutulması ideolojinin menfur sonucu. Ama, mesele onların dediği gibi değil. İslâmın ve biz müslümanların âyet ve hadislerden öğrendiklerimiz ışığında olaylara bakışımız farklı. İşte bu meyândaki seçmelerimiz:

CEHENNEME SÜRÜKLENECEKSİNİZ!...
(Resulüm!)İnkâr edenlere de ki: YAKINDA MAĞLÛP OLACAKSINIZ ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeri!
[Âl-i İmrân Suresi:11.Ayet]

KILICIN TADI, NAMLUNUN ATEŞİ
Ey siyonistler!
İstediğiniz kadar kalabalık gelin!
Araçlarınız ya da yayan fark etmez!
Karadan denizden ya da havadan!
Size ölümlerden ölüm beğendireceğiz!
Pişmanlıktan kendinize lanetler okuyacaksınız!
Karşılaşacağınız şey ancak şiddetli azabımız olacaktır.Size kılıcımızın tadından ve namlumuzdan çıkan ateşten başka bir şey yoktur.
[Kassam Tugayları Sözcüsü; EBÛ UBEYDE]
 

ŞEYTANLARIN HEPSİ BURADA
Tam da siyonistler ve onların yardımcıları, birebir gönüllü keskin nişancı türünden cânî grupları için örtüşen bir ifâde:
"Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!..."
(William Shakespeare)

EĞER SENDE VİCDAN OLSAYDI!
Ağlayan öğrencisine; "EĞER SENDE VİCDAN OLSA ŞU AN FİLİSTİNLİLERİN İÇİN AĞLIYOR OLURDUN.
[Yahudi Prof. Norman FİNKELSTEİN]

"KAYBEDECEK NEYİMİZ VAR?"
Sahip olduğumuz tek şey prangalarımız ve şu barınaklarımızdır. Neden korkacakmışız? Allah'a yemin ederim, izzet ve şerefle geçmiş bir dakikalık hayat, işgal askerlerinin postallarının altındaki bin senelik hayattan daha iyidir." #YahyaSinvar

ÖZGE DİRENİŞ, ÖRNEK MÜCÂDELE
İnsan olan herkesin gözünü açan bu direniş vicdânı olan her dünyâ vatandaşının gözünden kaçmayan bir özge niteliği barındırıyor bünyesinde. Îmânın ne anlama geldiğini, gücünü ve değer olarak yektâlığını, karşılıklı imkânlar ne olursa olsun, maddî orantısızlık ne boyutta bulunursa bulunsun dâvâsının hak ve inancının gösterdiği istikâmet sonsuz olan bir topluluk için bunun bir anlam ifâde etmeyeceğini tüm âleme göstermiştir.

ÇAĞ AYAKALTI, SÜFLÎ; HAK DÂİMÂ ULVÎ
Diğer bir ifâdeyle Gazze; çağın tüm gözboyacılığının ve onun ortaya koyduğu devâsâ imkânların, geçici pespâyeliklerin ne dünyevî ne de uhrevî anlamda inanan insan için hiç bir şey ifâde etmediğini, Efendimiz SAV in ifâdesiyle bunların hepsinin AYAKLARININ ALTINDA olduğunu söyleme ve de bilfiil, hattâ canı, herşeyi pahasına gösterme farklılığını cihân-ıâlemin gözü önüne sererken nı asil tavrıyla dış dünyânın da gönlü ve vicdanında kıpırdanmalara vesîle olmuştur.
**
Dünyâ bundan sonra artık eskisi gibi olamaz. Yutturulan kıymet hükümleri, yalancı değerler artık altüst olmuş, uygarlık diye sundukları hokkabazlıkların arka planındaki gerçekler açığa çıkmış, foyalar dökülmüştür. Nitekim; İslâm dünyâsı bu gasp, işgâl ve katliâma doğal olarak zâten karşı. İş bu boyuta varmadan, ta ilk işgalden bu yana karşı. Ama, zulmün geldiği yeni boyut artık batıdaki vicdan sâhibi insanların da tahammül sınırını aşmış, geniş katılımlı gösterilerle bunu tüm dünyâya haykırnaktan da çekinmemişlerdir.

HOLLAN'DA AMSTERDAM'DAN YÜKSELEN SES
Meselâ; demek ki bir gün gelecek,  ABD’li genç bir kız elinde hoparlör ile Hollanda Amsterdam'da Amerika elçiliğinin önünde, haklılığın verdiği coşkuyla, hem de boğazı yırtılırcasına, avazı çıktığı kadar şöyle haykıracaktı:

UTANIYORUM; YAZIKLAR OLSUN!
“Amerikalıyım. Sevmek için doğduğum
ÜLKEMDEN UTANIYORUM.
Okulda hergün ayağa kalkıp millî marşı gururla söylemek zorundayım.
Benim ülkemin, kendine revâ görmediğini dünyânın geri kalanına yapması mîde bulandırıcı...
Yiyecek almaya gücü yetmeyen arkadaşlarım ve âilem var. Konut fiyatlarını karşılayamayan insanlar tanıyorum. SİZE YAZIKLAR OLSUN!
Ülkemde çadırda yaşayan insanlar var. Gazze'de çadırda yaşayan insanlar var. UTANIN!

ÇOCUK KÂTİLLERİ, VAHŞÎLER!
Ülkenizdeki durumu düzeltecek paranız var ve yapmıyorsunuz. Çünkü, BENİM VERGİLERİMLE ÇOCUKLARI ÖLDÜRMEKLE MEŞGÛLSÜNÜZ.
UTANIN KÂTİLLER; YAZIKLAR OLSUN!...
ÖZGÜR FİLİSTİN!... ÖZGÜR FİLİSTİN!... ÖZGÜR FİLİSTİN!...

DAHA ÖNCE TAHAYYÜL EDEBİLİR MİYDİNİZ?
Gazze'den önce, bir batılı genç kızın elinde megafonla Ansterdam sokaklarında; 
"DOĞDUĞUM ÜLKEDEN NEFRET EDİYORUM BİZİM VERGİLERİMİZLE ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYORSUNUZ Özgür Filistin”  diyerek bağıracağını sanırım hiç birimiz düşünemezdi ! 
Güneş batıdan mı doğuyor bilmiyoruz ama artık bir şeyler değişiyor, değişmek zorunda…

YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN 
Bu duygu ve düşüncelerle; İslâm'ı, onca olumsuz şartlara rağmen canı ve kanı pahasına savunarak bizlere örnek ve ümit olan, gayr-i Müslim dünyâya İslâm'ın izzetini, insanın şerefini gösteren Gazzeli kardeşlerimizi tebrik ediyor, kâlbimizİn kendileriyle attığını bilmelerini istiyor, bu meyânda biz dünyâda ellerinden tutamasak da onların bizi unutmayıp, kendileriyle çarpan kâlbimizin hissiyâtı hatırına orada elimizden tutmaları ümîdiyle Rabbimizden bizleri affetmesi, tüm mazlumların çilesinin bitmesi, insanlığın hidâyeti niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...