Ordu’da fındık üreticisi tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Yıllardır kentin ve bölgenin en önemli geçim kaynağı olan fındık, bugünlerde üreticisinin yüzünü güldürmekten çok uzak.

Üç kilo fındığın, bir kilo fındık tirmiti dahi almadığı bu içler acısı tablo, yalnızca Ordu’da değil, tüm Karadeniz'de fındık üreticisinin çaresizliğini gözler önüne seriyor. Fındığın kilosu serbest piyasada 105 TL’ye alıcı bulurken, tezgahlarda satılan fındık tirmitinin kilosu 350 TL’yi bulmuş durumda. Bu çarpıcı fark, üreticinin el emeğinin değer görmediğini, karşılaştığı ekonomik zorlukların ise giderek arttığını gösteriyor.

Fındık fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmesi üreticiyi büyük bir çıkmaza sürüklerken, herkes durumu konuşuyor, fakat kimse somut çözümler üretmiyor. Ordu'yu yönetenler, ziraat odaları ve yetkililer toplantılar düzenliyor, açıklamalar yapıyor; ancak fındık fiyatları üzerindeki tekel iddiaları, piyasanın nasıl şekillendiği ve üreticinin nasıl korunacağına dair net bir adım atılmıyor.

Fındık, Karadeniz’in yeşil bahçelerinde yetişen, bölge halkı için yıllardır bir geçim kapısı ve kültürel bir değer. Ancak son yıllarda, artan maliyetler ve düşük fiyatlar, üreticiyi ekonomik anlamda zor durumda bırakıyor. Bir üreticinin, üç kilo fındık satarak sadece bir kilo fındık tirmiti alabilecek olması, bu tabloyu trajikomik hale getiriyor. Gürbette olan üreticiler ya da fındığını emanet etmek zorunda kalanlar için depolama ve fiyat politikası konusunda da ciddi bir belirsizlik hâkim. Herkes, fındık fiyatlarının artması gerektiğini savunuyor, ancak piyasayı kontrol eden tekelci yapıların engellenmesi gerektiğine dair kimse somut bir çözüm sunmuyor. Ziraat odalarının “emanete fındık vermeyin” çağrıları da bu soruna çözüm getiremiyor, çünkü fındığını güvenle bırakabilecekleri bir sistem hâlâ yok. Lisanslı depoculuk projesi bile hayata geçirilemedi.

Fındık üreticisinin yaşadığı bu çıkmaz, aslında ülkenin genel tarım politikalarının ve tarım sektörünün ne kadar ihmal edildiğinin de bir göstergesi. Tarımda verimliliği artırmak, üreticinin emeğinin karşılığını almasını sağlamak ve piyasada oluşan dengesizlikleri gidermek yerine, toplantılarla vakit geçiriliyor. Üreticinin yanında olduğunu söyleyenler var, fakat iş somut adımlara gelince ortada bir sessizlik hâkim.

Sonuç olarak, üç kilo fındık satarak bir kilo tirmiti dahi alamayan fındık üreticisi, emeklerinin karşılığını alamamaktan dolayı mağdur. Bu duruma çözüm bulunmadıkça, fındık üreticisinin zorlukları katlanarak devam edecek ve Karadeniz’in en önemli geçim kaynağı olan fındık, üreticileri için bir hayal kırıklığı olmaya devam edecek.

Kaynak: Haber Merkezi