"EMZİRMEK SADECE SÜT DEĞİLDİR..."

Abone Ol

Her canlı sütünün bebeğine özgü olması, anne sütünü bebeği için benzersiz bir besin maddesi yapmaktadır. Anne sütünün en önemli özelliği canlı bir sıvı olmasından dolayı içeriğinin yaş ve fizyolojik duruma bağlı olarak değişim göstermesidir. Anne sütü, bebek ve anne sağlığı için kısa ve uzun vadede pek çok fayda sağlayan doğal bir besindir.

EMZİRMENİN BEBEK İÇİN YARARLARI

Bebeğin D ve K vitamini dışında enerji ve besin öğesi gereksinimini uygun miktar ve kalitede sağlayarak bebeğin optimal beslenmesini sağlar. Alt solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, bakteriyel menenjit, idrar yolu enfeksiyonları, alerjik hastalıklar, ani bebek ölümü, insüline bağlı diyabet, ishal, lenfomalar, OBEZİTE, Chron’s hastalığı ( iltihaplı bağırsak hastalığı ), ülseratif kolit gibi akut ve kronik hastalıkların riskini azaltır.

Enfeksiyonlara karşı korur, aşıların etkinliğini arttırır, prebiyotik ve probiyotik özllikleri vardır.

Anne – bebek ilişkisini kuvvetlendirir, bebeğin ruhsal ve zeka gelişimine yardımcı olur, çene diş gelişimini iyi yönde etkiler.

EMZİRMENİN ANNE İÇİN YARARLARI

Emzirme, göğüs kanseri. over kanseri endometrium (rahim için tabakası) kanseri ve meme kanserine yakalanma riskini azal­tır, anneyi ileride ortaya çıkacak kemik erimesinden (osteoporozis) korur, uterusun eski haline dönme­sine yardımcı olur, anneyi aşırı kan kaybın­dan ve anemiden korur.

 Emzirme kilo vermeyi kolaylaştırır. Em­zirme, kadının günlük enerji gereksinimi yaklaşık 500-600 kkalori arttırır. Sağlıklı ve doğru beslenen anne, emzirme sırasında enerji harcadığından ve süt üretimi için yağ dokusu kullanıldığından daha kolay ağırlık kaybeder.

Anne bebek arasındaki bağı güçlendirir.

Emziren annelerin kendilerine güven­leri fazladır bu durum süt verimini olumlu yönde etkiler.

Sadece anne ve bebek için değil aynı zamanda anne sütünün, sosyoekonomik boyutu düşünüldüğünde, toplumsal açıdan da birçok yararı vardır. Anne sütü ile beslenme ekonomiktir. Sağlık harcamalarını, çocuk hastalıklarının tedavisindeki iş gücü, iş günü, para kaybını ve izin alma ihtiyacını azaltır. Anne sütü ile beslenme aynı zamanda  çevreci bir beslenme şeklidir;  hazırlanması için özel bir hazırlık gerektirmez ve atık bırakmaz. Anne sütündeki proteinlerin 60-80’i biyolo­jik değeri ve kullanımı yüksek olan whey proteinidir.  Protein konsantrasyonu inek sütünden az olma­sına rağmen süt çocuğunun protein gereksinimini ilk 6 ay tek başına karşılar. Anne sütünün probiyotik özelliklere sahip olması, bileşiminde bulu­nan laktobasillus bifidusun etkisi ile süt çocuğunu E.koli gibi enfeksiyonlardan korur. Anne sütünün yağ miktarının emzirmenin sonuna doğru artması doy­gunluk yaratmakta, bebeğin daha fazla besin tüketmesine engel olarak obezite gelişimi önlenmektedir. Bu nedenle anne sütü ile beslenenlerde obezite oranı daha azdır. İnek sütündeki demirin 5-10’u emilirken anne sütünde bu oran 50-60 tır. Yani anne sütündeki demirin biyoyararlılığı yüksektir. İnek sütü ile beslenen bebeklerde diş çürüğü sayısı anne sütü ile beslenenlere göre daha fazladır.

EMZİRMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Doğumdan sonraki ilk 1/2 - 1 saatte emzirmeye başlanmalıdır. Emzir­meden önce bebeğe hiçbir içecek verilmemelidir. Bebek her istediğinde emzirilmeli, emzirilen bebeklere yalancı meme verilmemelidir.

İlk 6 ayda bebeklere sadece anne sütü verilmelidir. Annelere emzirme tekniği öğretilmeli.

Anne sütünün miktarı ve besin içeriği, bebeğin doğduğu gebelik haftasına, bebeğin yaşına, gün içindeki zaman dilimine, emzirmenin başında veya sonunda olmasına göre değişkenlik gösterir. Örneğin emzirmenin başında karbonhidrattan zengin ön süt gelirken, emzirmenin sonunda yağdan zengin son süt gelir. Son sütün gelebilmesi için bebeğin bir memeyi 10-15 dakika güçlü bir şekilde emmesi gerekir.

Doğumdan sonra süt bileşenleri, kolostrum (ilk süt), geçiş sütü ve olgun süt olmak üzere üç evrede değişkenlik gösterir. İçerdiği beta karotenden dolayı sarı renkli olan kolostrumun doğumdan sonraki ilk günlerde yenidoğanın gereksinimleri açısından büyük önemi vardır. Sarımsı renkte ve koyu kıvamdaki  bu süt proteinler, vitaminler ve minerallerden zengindir. Geçiş sütü kolostrumdan sonra salgılanan ve 15. güne kadar devam eden laktoz, yağ ve enerji miktarı daha yüksek olan süttür. Salgılanması doğumdan 2 hafta sonra başlayan ve emzirme süresince devam eden süt olgun süttür.

6 ayın üzerindeki tüm bebekler tamamlayıcı besin almalıdır ve çocuk­lar 2 yaşına kadar emzirilebilir.

Anne, laktasyon dönemine uygun, yeterli ve dengeli beslenmeli, bol sıvı tüketmelidir. Emziklilik döneminde suyun yanı sıra besin değeri yük­sek olan süt ve taze sıkılmış sebze-meyve suları gibi içecekler tercih edilmelidir.

Emziklilik döneminde zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Bu dönemde enerji alımı günlük 1800 kalorinin altına düşerse, vücut için gerekli olan besin ögeleri yeterli düzeyde alınmamaktadır. Özellikle emziklilik dönemi­nin başında düşük kalorili bir diyet uygulaması süt yapımını azaltmakta ve sütün besin değerini olumsuz etkilemektedir.

Emziklilik döneminde alkol ve sigara kullanılmamalıdır.

Annenin dinlenmesi sağlanmalıdır, anneye ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır. Bebeği ile tensel temas kurmalıdır.