Döner sermaye çalışanların ortak gayretleriyle elde edilen bir işletme kârıdır ve bu kâr, yıllardır Sağlık Bakanlığında 400 bin sağlık çalışanının 350 bini aşkın kesimine haksızlık yapılarak dağıtılmaktadır. Yapılan bu haksızlık sağlık çalışanları tarafından sosyal ortamlarda ve medyada, bireysel yada kitlesel paylaşımlarla sürekli ifade edilmekte, bununla birlikte CİMER vb. kanallar ile bürokratik müracaatlarda bulunularak şikayetlere konu edilmektedir.
Bu yöntemler elbette hak arama yöntemleridir fakat bu sorunun çözümü konusunda etkisiz kalmıştır. Bu konuda en etkili adımın söz konusu adaletsizliğin yargı denetimine tabi tutulmasını sağlamak olduğunu değerlendirerek sendikamızca ilk 2018 Ocak ayında Danıştay'da dava açılmıştır. Davanın süre yönünden reddedilmesi akabinde 2019 yılı sonundan itibaren çeşitli hastanelerin dağıtımlarının iptali yönünde yerel mahkemelere müracaat edilmiştir. Devam eden süreçte Yönetmeliğin 2020 Mart ayında değiştirilmesi ile sendikamızca Danıştay'da yeni bir dava daha açılmıştır. Gerek Danıştay'da, gerekse yerel mahkemelerde açtığımız davalar ile Yönetmeliğin ve buna bağlı adaletsiz dağıtımın iptalinin yanı sıra dayanak düzenlemelerin Anayasaya aykırılığı iddiamız ile somut norm denetiminin sağlanması hedeflenmiş, bunun yansıması olarak Sağlık Bakanlığı tarafından Ocak ayında Yönetmeliğin yeniden değiştirilmesi gündeme gelmiştir. Bakanlıkça Ocak ayında yapılması düşünülen değişiklikte; "Performans ölçümünde yapılan ayrımcılık", "Katsayıların adil olmaması" ve "Sabit ödeme ile döner sermaye ödemesi hesabında mahsuplaşma yapılması" hususlarında yeni düzenlemelerin olacağını öngörmekte ve hakkaniyetli bir ücretlendirme sisteminin hayata geçirileceğini ummaktayız. Aksi takdirde haklı mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.