Kompleksin savurduğu, kendisini
tanımayan, özünden habersiz,
sözünü bilmeyen, sazı kırılmış, dili
bozulmuş, gönlü bulanmış, aklı
dolanmış, dolayısıyla şeytanın
askerliğine, küresel sömürgecilerin
neferliğine soyunmuş, böylelikle
bilerek-bilmeyerek millet-memleket
düşmanlarının emellerine hizmet
eden; böylesi bir felâket üzerinden
bile küffâra yardakçılık üretme
çabasındaki fitneci-fesatçılar,
satılmışlar çatlasınlar, kahrolsunlar.
Bakınız, hemşehrimiz, meslektaşımız, emekli
eğitimci Yetimoğlu Nureddin ÖZCAN, tüm
milletin yüreğine su serper nitelikte olarak ne
güzel formülleyip özetlemiş meseleyi. Hem,
ne güzel tercüman olmuş hissiyatımıza:
BİZ 71 İL, 10 İLİMİZİ GÜL GİBİ
BAKARIZ EVELALLAH...
İşte bu kadar. Bu kadar kolay Allah’ın izniyle.
Allah C.C. bu coğrafyayı özel yaratmış. Her
şeyiyle özel. Zenginlikleri, nimetleri de çok,
sıkıntıları da. Zenginlikleri nimet yapan sıkıntılar.
Yığınları millet yapan da. Bu coğrafyada
yaşayanlar bunu unutmamak durumunda.
Belâlara karşı daima hazırlıklı bulunmalı.
Kaldı ki; jeopolitik konum itibariyle de daima
fırtınalara maruz bulunması hasebiyle çok
yönlü badirelerle burun buruna bir ülkeyiz.
Dünya politikaları bizim üzerimizden şekilleniyor.
Mamafih; bizim gördüğümüz bu felâketler
doğa kaynaklı tabiî olanlar ve gözle görülür
olanlar. Aslında biz ne felâketlere duçarız
farkında olduğumuz ya da olmadığımız!
Yazar Dursun Ali Taşçı’dan alacağımız tavsiyeler
sanırım bununla ilgili. Meşhur üstat,
paylaşım köşesinde, her hâlde bu sıcak
günleri de kapsamakta olmak üzere, şu girişle
beraber sıralıyor:
DÜNDEN BUGÜNE,
YARINDAN GELECEĞE...
“Son yüzyılı anlamak isteyenlerin okuması
gereken kitaplar:
-Türk’e Tapmak
-Paradigmanın İflası
-Temellerin Duruşması
-Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş
-Kara Kitap...
İnternetten yazarlarını bulabilirsiniz.”
PERŞEMBE, EYÜP, ANTAKYA...
Üstada teşekkürün ardından, ayrıca yazarlığı,
dolayısıyla yayınlanmış kitapları da bulunan,
mamafih münevverlerimizden bir isim,
Perşembe ilçemizdeyken tanıştığımız, el ‘an
Eyüp Müftümüz olarak görev yapan Basri
BEKTAŞ Bey Hocamızın, meseleye Yasin
Süresi 2.sayfa özelinde Kur’an ekseninde,
manevi pencereden bakan açıklamalarına
geçiyoruz:
SARSINTI BEYİNLERDE OLURSA...!
“Hani o kasaba halkına Allah bir peygamber
göndermiş onlar da o peygamberi yalanladıklarında
Allah CC ikincisini göndermiş onu
da yalanladıklarında üçüncü bir peygamberle
onlara tebliğde bulunmuş idi. Onlar da her
defasında azgınlığa başvurmuşlar kendilerine
yapılan ihtarlara kulak vermemişlerdi.”
HATIRLADIN MI BU SAHNEYİ?
“Hatırladın mı bu sahneyi?
Şehrin öbür tarafından Koşarak gelen bir
adam vardı. Sonra bir adam ki tevhidi kullanan
adam! Şehrin öbür tarafından Koşarak
gelip: “Ey kavmim!” diye seslenen kişi! İnsanları
uyaran kişi, hatırladın değil mi o kişiyi?
İslam’ı, imanı, marufu, makulü kuşanan kişi!”
SEN OLMALISIN, BEN OLMALIYIM...
“Kim mi o kişi?
Sen olmalısın o kişi, ben olmalıyım. O kişi
bizlerden birisi olmalı. O kişi şöyle demeli bu
günlerde etrafına: Ey kavmim! Ya da ey bu
şehrin insanları! Ey bu cennet vatanın evlatları!
Ey yer sarsıntısı ile imtihan olan kardeşlerim!
Sizden hiçbir ücret istemeyen Allah’ın
dinine çağıran, güzele çağıran, huzura çağıran,
kardeşliğe çağıran, birliğe ve beraberliğe
çağıran, Allah’ın dinine, peygamberine
uyun! Yol budur!”
SABIR, GAYRET,
DİĞERGÂMLIK...
“Bugün yapılması gereken dine
ve onun emirlerine sımsıkı sarılma
vaktidir. Şimdilerde sabır
kullanma vaktidir. Gayreti artırma
vaktidir. Ekmeği bölüştürme
vaktidir. Safları sıklaştırma vaktidir.
Konforu terk etme vaktidir.
Ahiret sermayesini güçlendirme
vaktidir.”
2. SAYFAYI OKUMA ve ANLAMA VAKTİ...
“İşte şimdi tam da Yasin suresinin ikinci
sayfasında bahsedilen o adamın halini kuşanma
vaktidir. Habib-i Neccar olma vaktidir.
Bizi kardeşlikte yardımlaşmaya, kardeşlikte
dayanışmaya, bugün kardeşinin yanında
durmaya çağıran bu adam gibi olma vaktidir.
Biz bugün iyiliğin yanında, güzelliğin yanında,
birlik ve beraberliğin yanında, yardımlaşma
ve dayanışmanın yanında, kardeşler arasında
durmakla vazifeliyiz.”
KÂLPLERDE FAY HATLARI!
“Ne oldu ki bazılarının kalbinde bir yer sarsıntısıyla
kalplerde büyük fay hatları, büyük
yarıklar, akıllarıyla, vicdanları arasında büyük
heyelanlar, enkazlar, derin yarıklar oluşmaya
başladı!
Halbuki gökten gelen bir emirle yerde sarsılma
olduğunda insanlar birbirlerine sarılıp
kucaklaşsalar elbette hasar daha az olacak,
sarsıntı az olacak, yaralar hızlı sarılacak. Bu
sayede dünyada ve ahiret hüsranı daha az
olacaktı. Bu şekilde yaralar daha hızlı iyileşecekti.”
HEYHÂT! KİM, NEREYE KOŞUYOR?
“Fakat Dünya sürgününde Âdem babamızın
Havva annemizin de hemen yanı başında duran
melun Şeytan, böyle kriz anlarında daima
boş bulduğu alanda at koşturmaya devam
eder. Onun ifsat için çalışan atları, merkepleri,
yardımcıları vardır. Bunlar bozgunculuk için
dört nala koşarlar. Seslerini biraz buğulandırarak
“ Biz ıslah edicileriz.” derler. “Halbuki
onlar ifsat (bozguncu) edicilerin ta kendileridirler.”
Bütün mesaileri tefrika içindir.”
ENKAZCILARA RET, DÜNYÂYA DERS!
“Bu enkazdan bize bir pay düşer mi diye
salyalarını akıtıp bakarlar. Bu toprağın asil
evlatları, iyiliğin medeniyetini dünya ders
olarak okutmuş bu necip milletin evlatları size
de bir kez daha ders verecektir. Gözünüzü
dört açın.
Şimdi Birlik vakti şimdi ihya ve imar etme vakti
şimdi kardeşlik ve dayanışma vaktidir.”
GAYRET BİZDEN,
MUVAFFAKİYET ALLÂH’TAN...
Kitabımızın bize söylediğini hayata tatbik
etme vaktedir. “İnanıyorsanız en üstün olan
sizsiniz.”
Biz inanıyoruz ve galibi mutlak olan Allah
bizleri bu musibetten de galip çıkaracaktır.
“Gevşemeyin özülmeyin.” O gün gelecek ve
“ O günde sizin için ne korku vardır ne de
üzüntü vardır.”
Gayret bizden muvaffakiyet Allah’tandır.
B. Bektaş 15. 02. 2023 Eyüpsultan
KISA ZAMANDA; İNŞÂLLÂH...
Mamafih; derdini veren Allah CC dermanını
da verecek, kendinin Hak tarafından sevildiğini
bilen bu aziz millet yaralarını kısa zamanda
saracak, bu zulüm ve kahpelik üzerine
kurdukları dünya çarkının sâhipleri onun kısa
zamanda yükselip çanlarına ot tıkadığını ne
kendilerinin ne de maşalarının çabalarının işe
yaramadığını göreceklerdir.
NETÎCE-İ KELÂM vel’MERÂM...
İnşallah sevgili dostlar, o günlere kısa zamanda
etmeyi ve de bizlere de görmeyi nasip
eylemesi niyazıyla Rabbimize yalvarıyor, tez
zamanda yaraları sarmaya muvaffak kılmasını
diliyor, bu duygu ve düşüncelerle cümleye
sevgiler-saygılar sunuyoruz wes’selâm...