Her yıl 10 Kasım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, Türk milletinin derin bir saygı ve özlemle anmak için bir araya geldiği bir gündür. Bu anlamlı günde, Atatürk’ün Türk milletine kazandırdığı devrimlerin, Cumhuriyetin temellerinin ve onun ölümsüz fikirlerinin halk üzerindeki etkisini daha iyi kavrayabilmek için, Ordulu vatandaşlarla konuştuk.
Onlar, Atatürk’ün mirasına olan derin saygılarını ve hayranlıklarını dile getirirken, aynı zamanda onun ne denli büyük bir lider olduğunu bir kez daha vurguladılar. İşte, Ordulu halkının Atatürk hakkındaki düşünceleri:
Mürsel Uğurlu:
"Atatürk, her şeyden önce Türkiye’nin kurucusudur. O, sadece bir asker ya da siyasetçi değil, bir milletin kaderini değiştiren bir devrimcidir. Bir ülkeyi sıfırdan, yoktan var etti. Kurtuluş Savaşı’nın zorluklarına rağmen, ülkesini modern bir devlet haline getirmek için cesur adımlar attı. Fabrikalar açtı, eğitim ve sağlık gibi temel alanlarda devrimler gerçekleştirdi. Atatürk’ün yaptıkları, sadece bizim değil, tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Onun önderliğinde yapılan devrimler, ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımıştır. Yüzyılın lideri diyoruz, çünkü o, sadece Türk halkı için değil, dünya için büyük bir liderdir."
Neslihan Temiz:
"Atatürk, bu ülkede Allah’tan sonra her şeyden önce gelir. Biz kadınlar, onun sayesinde eşit haklara kavuştuk. Kadın hakları, eğitimde eşitlik, sosyal hayatta aktif bir rol alma gibi devrimler, onun liderliğiyle mümkün oldu. Ayrıca, Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir’ sözünü her zaman hatırlayarak, kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmemizi sağladı. Onun fikirleriyle yetiştik ve Atatürk’ün açtığı yolda yürümek bizim için bir onurdur. Cumhuriyetin temellerini attığı o büyük adımlar, bugün hala bize güç veriyor."
Sıla Şahin:
"10 Kasım, bizler için bir yaş günü olsa da, Atatürk’ün fikirleri ile bizimle ilelebet yaşayacak. O, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. Onun kurduğu Cumhuriyet, sadece bir siyasi rejim değil, bir milletin yeniden doğuşudur. Atatürk’ün düşünceleri, vizyonu ve ileriye dönük hedefleri hala bizim yolumuzu aydınlatmaktadır. 10 Kasım’da sadece bir insanı değil, bir milletin varlık mücadelesini ve bağımsızlık ideallerini anıyoruz. Atatürk’ün gücünden ilham alarak, bizler de Cumhuriyetimizi daha ileriye taşımak için elimizden geleni yapıyoruz."
Burak Güler:
"Atatürk, başlı başına bir yeniliktir. Onun ortaya koyduğu fikirler, o dönemin şartlarında bir devrim niteliği taşır. Ancak bence, Atatürk’ün ne ifade ettiğinden çok, ne anlatmak istediğini daha çok konuşmamız lazım. Onun mesajları, geçmişten bugüne taşınarak Türkiye’nin modernleşmesini sağlamıştır. Atatürk’ün bize bırakmış olduğu en önemli miras, halkı aydınlatma ve özgür irade ile düşünme anlayışıdır. Bu anlayış, her neslin, her dönemin ihtiyacı olan bir ışık olmuştur. Onun devrimci yaklaşımı, sadece bir halkı değil, tüm insanlık tarihini etkileyen bir yenilikti."
Hamdi Çebi:
"Atatürk, çağının çok ötesinde bir liderdi. O kadar büyük bir liderdi ki, onu yalnızca Türk milletine değil, tüm dünya halklarına örnek olarak gösterebiliriz. İçimde ona karşı büyük bir özlem var, keşke şu an burada olsa ve bizi yönlendirse. Onun fikirleri, sadece geçmişte değil, bugün de geçerliliğini koruyor. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak bir milleti küllerinden yeniden doğurmuş, halkına özgürlük ve çağdaşlık sunmuştur. O, yalnızca bir lider değil, bir vizyonerdi. Onun önderliğinde bu ülke, yüz yıllarca sürecek bir kalkınma sürecine girdi. Atatürk’ü ve onun ölümsüz fikirlerini her zaman yürekten anıyoruz."
Ordulu vatandaşların ifadeleri, Atatürk’ün ne kadar derin bir miras bıraktığını ve bu mirasın Türk halkı için ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Atatürk, sadece Türkiye’nin kurucusu olmakla kalmadı, aynı zamanda özgürlük, eşitlik, bilim ve çağdaşlık gibi evrensel değerleri savunarak, dünya tarihine damgasını vurdu. Onun idealleri ve devrimci ruhu, 10 Kasım’da bir kez daha hatırlanıyor ve nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Atatürk’ün izlediği yol, sadece geçmişin değil, geleceğin de ışığı olmaya devam edecektir. Bu yüzden 10 Kasım, bir anma günü olmanın çok ötesinde, Türk milletinin Atatürk’ün mirasını sahiplenip, onu yaşatmak için gösterdiği kararlılığın simgesidir.