Hani hep deriz ya “İYİ İNSANLAR İYİ ATLARA BİNİP GİTTİLER.” İşte o iyilerdendi. Rabbim rahmetiyle muamele etsin.
Hoş bir sadâ bıraktığına, Salih bir Müslüman olduğuna şahidiz....
Sevenlerine sabır ve metanetler diliyorum.
Cumartesi günü emektar Müftümüz Mustafa Kolukısaoğlu ile birlikte Köprü başı Camii Dernek Başkanı Salih Fazla Ağabeyimizin Cenaze merasimine katıldık.
Köprübaşı Camiinde Cenaze namazından evvel kürsüde emektar Müftümüzden Mustafa kolukısaoğlu veciz anlamlı bir sohbet sundu.
Bu nasihat ve irşadlara günümüzde o kadar muhtacız ki, Bu sohbetten aldığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum;
Yaşamaktan maksat iyi işler yapmaktır;
Allahü teâlâya ibâdet için yaratılan insanlar, O'nun râzı olduğu işleri yaparlarsa, “İbâdet” etmiş olurlar...
Her şeyi yoktan var eden, varlıkta durduran, bizlere ve bütün canlılara rızıklarını ve muhtâç oldukları her şeyi lutfeden Allahü teâlâ,
Kur'ân-ı kerîm’inde meâlen:
“Hanginizin daha güzel amelde bulunacağını imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O'dur…" (Mülk, 2) buyurmuştur.
Ma’lûm olduğu üzere, yaşamaktan maksat iyi işler yapmaktır. Aslında bütün insanların yaratılmalarındaki maksad da, Allahü teâlâya ibâdet etmeleridir.
Dünyada çektiğimiz sıkıntıların stresin üzüntünün kaynağında işledimiz günahlar vardır. Bu reçetesi tevbe istiğfar etmektir.
Hz. Yunus denizde balığın karnında
Hz. Yunus (a.s.) öfkeye kapılıp aceleci davranır ve kavmini terk eder. Kuran-ı Kerim bunu Peygamberimize şöyle anlatıyor: "Öyleyse Rabbinin hükmüne sabırla katlan. Ve öfkeye kapılıp ve sonra ıstırap içinde haykıran balık sahibi (Yunus Peygamber) gibi olma." (Kalem Suresi, 48-50)
Hz. Yunus izinsiz olarak çıktığı deniz yolculuğunda denize bırakılır.
Yüce Allah bir balığa -Yunus balığına- ona zarar vermeden onu yutmasını ister. Balık öyle yapar. Hz. Yunus balığın karnında şu duayla yalvarır: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben, haksızlık edenlerden oldum." (Enbiya, 87)
Yüce Allah bu dua üzerine Yunus'u (a.s.) affeder. Hz. Yunus 3, 7 veya 40 gün kaldığı balığın karnından sahile atılır.
Yunus (as) balığın karnında burdan nasıl kurtulurum hesabını yapmadı nasıl kendimi Allah’a niyaz bağışlama dilerde kurtulurum diye hatasını anlayarak onun muhasebesini yaptı.Bizimde öyle yapmamız gereken zikrini niyaz etti.
لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَࣗ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ
Zünnûn (Yûnus) karanlıklar içinde: senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Ben gerçekten nefsine zulmedenlerden oldum, diye dua etti.”
Enbiya,87
فَاسْتَجَبْنَا لَهُۙ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّؕ وَكَذٰلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنٖينَ
“Bunun üzerine duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman etmiş olanları böyle kurtarırız.”Enbiya-88
ثُمَّ اَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذٖينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَاۚ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِهٖۚ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۚ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِاِذْنِ اللّٰهِؕ ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبٖيرُؕ Fâtır Suresi 32
“ Sonra Kitabı kullarımız arasında seçtiklerimize miras verdik. (Layık ve sadık olanlara Kur’an hikmetini öğrettik.) Onlardan kimisi nefislerine zulmederler. Onlardan kimisi orta bir yol izlerler. Onlardan kimisi de Allah’ın izniyle, hayırlarda ileri geçmek için yarış ederler. İşte bu (üstün ve) büyük fazilettir. (Kur’an’a yoğunlaşan, onu araştıran ve anlayıp uygulayanlar seçkin ve nasipli kimselerdir.)”
Buna göre âyette zikri geçen üç grup insan da hep müminler olmaktadır.
Allah’ın, kendilerine peygamberler aracılığı ile kitabını göndermek için seçtiği kulların tamamı ondan eşit derecede yararlanmış değillerdir.
Âyette belirtilen üç mertebe için yapılmış izahları aktardıktan sonra kendi tercihini şöyle açıklar:
Birinci gruptakiler, Allah’ın buyruklarını terkedip yasaklarını işleyenlerdir. Bunlar “bir işi yerli yerince yapmayan” kimseler oldukları için (meâlde “kendine kötülük eder” diye çevrilen) zalim kelimesiyle ifade edilmiştir.
“Orta bir durumdadır” (muktesıd) diye söz edilenler, –sonuç almada tam başarılı olmasalar da– ilâhî buyruklara karşı gelmemek için çaba harcayanlardır.
“Allah’ın izniyle hayır işlerinde yarışır” (sâbık bi’l-hayrât) diye anılanlar ise hem belirtilen çabayı harcayan hem de Allah’ın izniyle bunu başaranlardır.
Âyetin sonundaki “büyük lutuf” da, “kitaba mirasçı kılma, hayır işlerinde yarışma veya Allah’ın buna muvaffak kılması” dır.
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ
Ordu köprübaşı camii dernek başkanı, emekli emniyet mensubu Salih Fazla kardeşimizin dar-ı fenadan dar-ı bekaya irtihal etmesi vesilesiyle bu kardeşimiz
fatır suresini 32. ayetindeki
“Allah’ın izniyle, hayırlarda ileri geçmek için yarış ederler. İşte bu (üstün ve) büyük fazilettir.”
Hayır işlerinde öncülük yapmayı şiar edinen Cami ve müştemilatıyla ilgili yapılacak çalışmalarda daima il müftülüğü ile istişare eden, özellikle gençlere yönelik caminin yanında imkanlar ölçüdünde sosyal mekanlar oluşturmaya da çalışan, Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olduğu sırada da değerli görüş ve tekliflerinden yararlandığımız güleryüzlü ,mütevazi bir araya geldiğimizde hep camideki çalışmaları konuşan...Salih kardeşimize Allah rahmet eylesin Rabbim cennetiyle ve Cemaliyle müşerref kılsın.Allahü teala kederli ailesine, yıllarca ihlasla hizmet ettiği köprü başı cemaatine ve hepimize sabırlar versin.
“...Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla göçüp gitmiş olanları bağışla! (Haşır suresi 10.ayet)
Hasılı kelam buna benzer ayet ve hadislerle katılanların can kulağıla dinlediği feyiz aldığı konuşma dua ve niyazlarla tamamlandı..
Hocamıza Şükran kesira..
Bir kez daha inandım; kimse değil buralı...
"Her gelen birgün gider"; bu, dünyanın kuralı.
Bir yıldız daha kaydı bak gönül semâmızdan
Bizdendi ve güzeldi...
"Ölüm, dünya bilgisinin kesinlikle sonlandığı ufuk çizgisidir. O kapıyı bize açan tek anahtar, imandır."
"Beyler bu dava'da han yok, hamam yok, para yok, tarla yok, bu dava'da çile var. Çile'ye tabi olanlar buyursun ve mal ve servet sahibi olmak isteyenler çeksinler ve gitsinler!”..
SON YOLCULUK
(YALNIZIM)
Bu kalabalık korkutuyor beni;
O kadar şaşkınım ki!
El pençe divan durmuş
İnsanlar huzurumda...
Ama yalnızım...
Hayatımda ilk kez böylesine
El üstünde tutuluyorum!...
Son yolculuğuma uğurluyorlar
Sevdiklerin,dostlarım beni,
Omuzlar üstünde hem de!...
Ama çok yalnızım!..
Birazdan
Kapısından gireceğim
Arafın ve ebedi alemin
Günahlarımla ve sevaplarımla
Ve kendimle baş başa...
Orada yeni bir hayat baslayacak;
İhtiyacın olmayacak işe ve aşa!...
Zaman sorunu da yok...
Oh, ne güzel yalnızım!...
Seslice susuyorum çaresiz!
Tahtalar ses geçirmiyor,
Toprak duyarsız ve sağır!
Ayağa kalkmak istiyorum;
Toprak ağır mı ağır,
Mahşeri bir gürültü her yerde...
Mahseri sessizlikte bizarım!
Bu korkunç kalabalıkta
Çok ama çok yalnızım!
Gün Doğmak Üzere /Musa Işleyen
ESKİ TARİHLİ BİR KİTABEDE YER ALAN İBRETLİ BİR NASİHAT:
Ey cahil!
Aldanma endamına fâni cihandır bu...
Kendi aşikar, ateşi gizli külhandır bu...
İnsafı terk eyleme, makamı imtihandır bu...
Gelen gideni görmez, iki kapılı bir handır bu...
Hayyum ve Kayyum olan Allah Zülcelal Hazretleri ölümlerden ibret alanlardan eyleye..
Hz. Ali efendimizin buyurduğu gibi;
Ömür sermayesi tükenmeden Kabir kapısı açılmadan Ölüm bizi uyandırmadan evvel sen bizi uyandır Yarabbi..