TV 52’de gerçekleştirilen canlı yayında Meltem Naz’ın sorularını cevaplandıran Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı adayı Mehmet Hilmi Güler, göreve geldiği ilk günlerde fındık konusunda “Türk fındığının fiyatı Londra’da, Roma’da Washington’da belirlenemez” dediğini hatırlattı.
ADIM ADIM ZAFER
Bu iddialı çıkışın ardından İtalyan Ferrero’nun Türk fındık piyasasında tekel oluşturarak alım gücünü kötüye kullanmak, alternatif fiyat açıklayarak rekabeti usulüne uygun kullanmamak gibi bir durum oluştuğunu gördüğünü kaydeden Başkan Güler, ilk etapta ORTAR şirketini kurduklarını, Fındık Verimliliği Projesi kapsamında 565 dönüm fındık bahçesine sahip çıktıklarını, bu sonuçlarla Rekabet Kurumu’na başvuru yaptıklarını ve hukuki süreci başlattıklarını hatırlattı.
Başkan Güler, “Baktığınızda bu bir belediye başkanının görevi değil. Ama sosyolojik boyutu, ekonomik boyutu benim görevim. Fiyat bir türlü artmıyor, hep sabit gidiyordu. Bir dev ve paydaşları bundan para kazanıyordu. Eğer bunu yapmamış olsaydık, 14 bin kadın işsiz kalacaktı. Çünkü Ordu ve Giresun’un kapasitesi Ferrero’nun bir fabrikası tam kapasite çalışınca iki ayda kırıyor. Dolayısıyla 14 bin kadın işsiz kalacaktı. Büyük bir kaos olacaktı” diye konuştu.
“BİR AİLENİN 700 BİN AİLEYE HÜKMETMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her yıl fiyat açıklamasının ardından 33 gün sonra İtalyan firmanın da alternatif fiyat açıkladığına dikkat çeken Güler, şöyle devam etti:
“Rekabet Kurumu soruşturmayı derinleştirince sultanlara selam vermeyen adamlar Ekim ayında Ordu’ya geldiler. Bana bir sunum yaptılar. Burada tedarikçi şeffaflığı diye bir madde var. Oraya gelince ben dur dedim. Tedarikçilerinizin şeffaflığı yok. Aramızda bunun üzerine konuşma yaptık. Pazar payının onlar 25 olduğunu söylediler, ben 65’den aşağı olmadığını söyledim. Onlara siz bir ailesiniz biz 700 bin aileyiz, bir ailenin 700 bin aileye hükmetmesi söz konusu olamaz.
700+1 aile olalım, rekabet kurallarına uygun hareket edelim dedik. Biz sizsiz yaparız ama siz bizsiz yapamazsınız dedim. Bunun üzerine 5 saat görüşme yaptık. Ceza almamak üzere Rekabet Kurumu’nun bütün maddelerine evet dediler. Artık fındığın önünde engeller kalktı. Bu işin ayrıca peşini bırakmayacağız. Burada hem emek hem Türk üreticisi kazandı. Sonuç olarak fındık kendini bulmuş olacak. Fındık artık özgürlüğüne kavuşmuş oluyor”