Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi.
Mevkidaşıyla gündemlerinde olan konuları ele aldıklarını belirten Fidan, görüşmenin oldukça verimli geçtiğini söyledi.
Fidan, Türk dış politikasının, Kıbrıs Adası'na yönelik 2 önemli başlık altında faaliyetlerini yürüttüğünü, bunların da KKTC'nin uluslararası toplumdaki statüsü, Kıbrıs Türklerinin refahı ve güvenliği odaklı olduğunu dile getirdi.
'Kıbrıs Türk Devleti'nin uluslararası toplumda tanınması için elimizden gelen çabayı göstermeyi sürdüreceğiz'
Kıbrıs'ın uzun yıllardır uluslararası toplum tarafından çözümsüzlüğe bırakılmış bir husus olarak gündemlerinde olduğunu vurgulayan Fidan, "Burada temel amaç; Kıbrıs Rum kesiminin hak ve menfaatlerini öne çıkartırken, Kıbrıs Türkleri hak ve menfaatlerini oldukça geride bırakan mümkünse yok sayan bir yaklaşım olmuştur" diye konuştu.
Fidan, Türkiye’nin de desteğiyle Kıbrıs Türklerinin her zaman için uluslararası topluma yapıcı bir politikayla yaklaştığını ve Birleşmiş Milletlerin (BM) geçmişte ortaya koyduğu çözüm tekliflerine "evet" dediğini aktardı.
Kıbrıs Türklerinin çözüm tekliflerine "evet" demesine rağmen bu planların kabul görmediğine işaret eden Fidan, Avrupa Birliği'nin (AB) Annan Planı'nı kabul etmemesine rağmen Rum kesimini üye yaparak ödüllendirdiğini belirtti.
Fidan, Kıbrıs Türk Devleti'nin, Ada'da Kıbrıs Türklerinin hakkını savunan, onlar için çatı olan bir yapı olduğunun altını çizerek, "Kıbrıs Türk Devleti'nin uluslararası toplumda tanınması için Türkiye Cumhuriyeti olarak elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
"Her iki tarafın eşit şekilde istifade edeceği enerji potansiyelini kullanımı mümkün"
Hakan Fidan, Doğu Akdeniz konusuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından istifade etmek için Ada'daki nihai çözümü beklemek hem bölge için hem de dünya için iyi bir durum değil. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar geçen temmuz ayında çok yapıcı bir yaklaşımda bulundu. Çözümden bağımsız daha yaratıcı yaklaşımlar getirme metodundan hareketle "Bizim aramızdaki çözümsüzlük burada duruyor. Ama belli konular var ki iki toplumda bundan istifade edebilir. Bunun başında hidrokarbon kaynakları geliyor. Daha sonra elektrik entegrasyonu, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç, mayınların temizlenmesi gibi konular var" ifadelerini kullanmıştı.Aslında bunlar hayatın gündelik akışında toplumların, halkın büyük şekilde çözüm beklediği konular. Fakat Rum tarafı bir türlü bu konuda bir iş birliğine yanaşmadı. Bizim Türkiye olarak görüşümüz de KKTC ile aynı parallellikte siyasal çözümün beklenmesine gerek kalmaksızın her iki tarafın eşit şekilde istifade edeceği enerji potansiyelini kullanımı mümkündür."