Astım, hava yollarının mikrobik olmayan bir çeşit iltihapla aşırı duyarlı hale gelmesi ile karakterize, ataklar halinde seyreden kronik bir hastalık. Dünyada yaklaşık 300 milyon, ülkemizde de yaklaşık 5 milyon kişinin ortak sorunu olan astım, özellikle kış aylarında hastalara oldukça zor anlar yaşatabiliyor. Bunun en önemli nedeni ise soğuk havanın astımlı hastalarda hava yollarının aniden daralmasına yol açması. Bronşların daralması sonucu şiddetli öksürük, hırıltı ile nefes darlığı gibi sorunlar gelişiyor ve hastanelere, özellikle acil servislere başvuruda artış yaşanıyor. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini oldukça düşüren, çok daha kötüsü tedavisi yetersiz ve düzenli ilaç kullanmayan hastalarda hayatı bile tehdit edebilen astım ataklarından korunmak aslında mümkün. Peki kış aylarında astım hastalarını bekleyen tehlikeler neler? Bu sorunlara karşı hangi önlemleri almalı?
Kış aylarında sık görülen ve bazen salgınlara yol açan gribal üst solunum yolu enfeksiyonları astım ataklarının en bilinen ve en sık görülen tetikleyicilerinden. Gribal enfeksiyonların özellikle tedavisi yetersiz ve düzenli ilaç kullanmayan astım hastalarında hayatı tehdit edebilecek boyutlara ulaşan şiddetli astım ataklarına yol açtığı biliniyor. Bu nedenle astım gibi kronik solunum yolu hastalığı olan kişiler her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırmalıdır. Diğer önerileri ise şöyle sıralayabilirim: “Astım hastalarının salgın dönemlerinde toplu ulaşım ve kapalı alışveriş merkezleri gibi kalabalık insan topluluklarının bulunduğu mekanlardan da mümkün olduğunca uzak durmaları çok önemli. Salgının büyük boyutlara ulaştığı dönemlerde maske kullanmaları ve sık sık el yıkamaları da viral enfeksiyonlardan, dolayısıyla astım ataklarından korunmalarında etkili oluyor.
Kış aylarında havaların soğuması, ısıya duyarlı bazı astım hastalarında öksürüğe ve astım ataklarına neden olabiliyor. Özellikle kuru ve soğuk havada dış ortamda yapılan spor, hatta bazen sabah ve akşam soğuk havada hafif hızlı yürümek bile bronş duvarlarındaki soğuma ile kurumaya bağlı olarak astım semptomlarını tetikleyebiliyor, ‘egzersiz astımı’ denilen tabloya yol açabiliyor. Bu sorunu önlemek için astım hastalarının kışın kapalı ve sıcak ortamlarda egzersiz yapmaları gerekiyor. Ayrıca doğrudan egzersize başlanmamalı ve egzersiz öncesinde ısınma hareketleri ihmal edilmemeli. Astım hastalarının ayrıca özellikle kuru soğuk havalarda, sabah ve akşam yürürken soludukları havayı ısıtmak ve nemlendirmek için yüzlerini atkıyla örtmeleri gerekiyor.
Kışın sobaların ve kaloriferlerin yanmasıyla dış ile iç ortamdaki hava kirliliği artıyor. Havadaki toksik gazlar ve partikül sayısının çoğalması astım hastalarını olumsuz etkileyerek şikayetlerinin artmasına ve astım ataklarına yol açıyor. Önlem olarak kış aylarında hava kirliliği olan bölgelerde hastaların ilaç dozlarının doktorlar tarafından genellikle artırılıyor. Hava kirliliği sabah erken saatlerde ve akşam üstü daha belirgin olduğu için mümkünse bu saatlerde dışarı çıkılmamalı, iş ve okul nedeniyle çıkmak zorunda kalınıyorsa atkı veya maske ile maruziyet azaltılmalı.
Sonbahar ve kış aylarında yağışların artmasıyla birlikte iç ve dış ortamda nem oranı yükseliyor. Özellikle yere dökülen ve çürüyen yapraklar üzerinde küf mantarları oluşuyor ve bunlar atmosfere salınıyor. Evlerde ise üremek için belirli bir sıcaklık ve nem aralığına ihtiyaç duyan akarlar için ideal ortam oluşunca, bu ev tozu alerjenlerinin sayıları hızla artıyor. Sonuç olarak toz ve küf mantarı alerjisi olan astım hastalarının şikayetleri artabiliyor ve ataklar gelişebiliyor. Bu nedenle ev içinde çamaşır kurutmak gibi nemi artıracak hareketlerden kaçının, evin herhangi bir yerinde veya duvarında nem ile su sızıntısına bağlı küf oluşumu varsa onarmayı ihmal etmeyin.
Astımda 10 kış kuralına dikkat!
kış aylarında astım hastalarının dikkat etmeleri gereken 10 önemli kuralı şöyle özetleyebilirim:
Her sonbahar grip aşısını yaptırın.
Gribal enfeksiyonların salgın olduğu dönemlerde kalabalık insan topluluğunun bulunduğu mekanlardan uzak durun.
Gribal enfeksiyonun salgın dönemlerinde maske kullanın.
Elinizi sık sık yıkayın.
Hava kirliliğinin daha yoğun olduğu sabah erken saatlerde ve akşamüstü mümkünse dışarı çıkmayın.
Özellikle kuru soğuk havalarda, soluduğunuz havayı ısıtmak ve nemlendirmek için yüzünüzü atkıyla kapatın.
Ev tozu (akar) alerjiniz varsa evin içinde çamaşır kurutmak gibi nemi artıran hareketlerden kaçının.
Evde küf oluşumu varsa, sorunu mutlaka giderin.
Küf oluşumunu önlemek için evin her tarafını eşit şekilde ısıtın. Küf olan duvarları çamaşır suyuyla silin veya küf gelişimini önleyen boyalar kullanın.
Kapalı ve sıcak ortamlarda egzersiz yapın. Egzersizden yarım saat önce nefes açıcı astım ilaçlarınızı kullanın. Egzersize doğrudan başlamayın, öncesinde ısınma hareketlerini mutlaka yapın.