AŞKINI CANLI TUTMAYI BAŞARANIN İLİŞKİSİ DE UZUN OLUYOR

Abone Ol

Dünyanın en güzel duygularından biri hiç şüphesiz ki aşk… Ancak ilişkiler zamanla yıpranabiliyor, standart bir hal alabiliyor. Sizlere 14 Şubat Sevgililer Günü vesilesiyle ilişkiyi canlandırmanın yollarına dair önerilerde bulunmak istiyorum.

Sevmek sevilmek belki de dünyadaki en iyi hissettiren duygulardan biri! Manevi olarak sizi düşünen birinin hem en yakınınızda olan bir arkadaş hem de 'Seni seviyorum'' dediğinde içinizi ısıtan birinin varlığı çok değerli… Her ne kadar bu taze duyguların varlığı ilişkinin ilk zamanlarında çok daha güçlü olsa bile zaman geçtikçe bu duyguların yerini artık standartlaşmaya bıraktığını hepimiz biliyoruz ve en başa yeniden dönmek için ilişkiyi canlandırmanın yollarını arıyoruz. Sizlerle 14 Şubat Sevgililer Günü vesilesiyle sağlıklı ve ilk günkü gibi mutlu bir ilişki için önemli ipuçlarını paylaşacağım.

Affedici olun
Anlaşmazlıklar her ilişki için olağandır. Bu nedenle yaşanan anlaşmazlıkları biriktirmek yerine çözmeyi deneyin. İnsanlar hata yapabilir, hatta çoğu zaman anlamsız şeyler de yaparlar. “Özür dilemeyi” bilmek ve bunu da hızlıca yapmayı öğrenmek gerekiyor. Çiftler asla birbirlerine karşı kin gütmemelidir. Kin hiçbir şeyi çözmeyeceği gibi olayları çıkmaza sürükler.
Birbirinize karşı dürüst ve saygılı olun
Teşekkür etmeyi öğrenin. Eşinizin sizin için yaptıklarının farkına varın ve minnetinizi gösterin. Hiçbir şeyi bir diğerinin görevi addetmeyin, kimse kimseye servis yapmak zorunda değildir. Dürüst olun ve her zaman doğruyu söyleyin. Eğer bir sorun varsa bunu konuşun, üzerini kapatmayın ya da içinize atmayın. Sorunlarını konuşarak çözümlemeyi başaran, iletişim kurabilen çiftler her zaman için güçlü duygularla pekişmiş sağlam ve sevgi dolu bir ilişkiye sahip olurlar.
Sağlıklı ve iyi iletişim kurun
Güçlü ve sağlıklı ilişkilerin en önemli özelliklerinden biri, çiftlerin aralarındaki sağlıklı iletişimdir. Sağlıklı çiftler birbirleriyle, daha açık, daha net, daha sık ve doğrudan iletişime geçerler. Birbirlerinin bireysel ihtiyaçlarına, duygularına, fikirlerine, hayallerine saygı duyarlar, birbirlerinde hata bulmaya çalışmazlar. Can kulağı ile dinlerler. İmada bulunmaz, lafla can yakmaya kalkmazlar. Küskünlükleri fazla uzatmazlar.
Dinlemek son derece önemli bir beceridir. Herkes dinleme becerisine sahiptir ama çoğu kişi, diyaloga kendini vermez, eleştirir, söz keser, söze girer. Dinlemekten çok ne söyleyeceğini tasarlar, savunmaya geçme gibi yanlışlar yapar. Aktif dinleme için dinlerken yargılamamak, eleştirmemek gerekir. Anlatmak istediğini doya doya anlatması için izin verin bu şekilde rahatlasın ve onu dinlediğinizi hissettirin. Doğru anladığınızdan emin olmak için ne anladığınızı tekrarlayın, soru sorarak söylediklerini açmasını sağlayın. Duygularını anlamaya çalışıp ondan aldığınız mesajları ona yansıtın. Sonuç olarak çıkardığınız fikri özetleyin. Bunları yaparken yorum katmayın, eleştirmeyin, akıl vermeyin, anlayışlı ve olgun olun.
Kararları birlikte alın
İlişkide ortak kararlarla hareket etmek önemlidir. Finans, çocukların eğitimi, araba ya da ev seçimi gibi bütçeyi ilgilendiren konular birlikte kararlaştırılmalıdır. Evlilik birlikte bir hayatı paylaşmak demektir. Bu nedenle bütçe ortak olmalı, kararlar bireysel alınmamalıdır. Evlilik müessesinde her iki taraf da eşittir. Bu nedenle de eşit söz hakkına sahiptir. Sadece işler yolunda gitmediğinde problemlerin dile getirilmesi iki taraf için de sıkıcı ve sarsıcı süreçlere neden olabilir. Bu sarsıcı süreçlerin en büyüğü nakit sıkıntısı baş gösterdiğinde yaşanır. Bütçe bir nevi tabu değildir. Evliliğin ilk gününden itibaren gelir ve giderlerinizi dürüstçe ortaya koymalı, yapılan ortak bütçeye uyulmalıdır.
Detayları unutmayın
Erkekler eşlerine iltifat etmeyi ve onları mutlu edecek küçük detayları hatırlamalıdırlar. İyi yapılan bir işte takdir ve teşekkür etmeyi unutmamak, zaman zaman çiçek almak ve romantik bir akşam yemeği için randevulaşmak hayata geçirilmesi gereken detaylardır. Kadınlar eşlerinin ihtiyaçlarını bilerek ona göre hareket etmeli, ihtiyaçları karşılamaya özen göstermelidirler. Eşlerine teşekkür etmeyi unutmamalı ve yapılan jestlere karşılık mutluluklarını eşlerine yansıtmalıdırlar. Her iki taraf da yapılanları karşı tarafın ödevi gibi görmemelidir. Genel geçer beklentiler yerine eşinizin sizin için yapmakta olduklarını dikkate alın.
Aşkı ve sevgiyi koruyun
Aşk zaman içinde sağlam bir sevgiye dönüşür denir. Bu sevdiğinizi eskisinden daha az sevdiğiniz anlamına gelmez, bu daha dengeli bir sevgi anlamına gelir. Aşkınızı bir diğer deyişle sevginizi canlı tutun. Sağlıklı ilişki yürüten çiftler birbirlerine hastalıkta, sağlıkta, zenginlikte ve yoksullukta yan yana durabildiklerinde; sıkıntıların yanı sıra mutlulukları da paylaşabildiklerinde var olur ve ömür boyu güçlenerek devam ederler.
İlişkilerde Stres yönetimi;
* Sıkıntı ve öfkenizi biriktirmeyin.
* Kendinizi rahatlatacak hobiler ve ilgi alanları bulun.
* Hayat sadece çalışmadan ibaret olmasın, birlikte eğlenmek ve dinlenmek için fırsat oluşturun.
* Kendinize ve eşinize ulaşılabilir hedefler koyun, ne kendinize ne ona gereğinden fazla yüklenmeyin.
* Hayatta değiştiremeyeceğiniz şeyleri olgunlukla kabullenin.
* Başkalarına hayır demeyi öğrenin.
* Çiftler birbirlerinin hatalarını olgunlukla kabullenin.
* Sinirli, gergin ve yorgun olduğunuzda birbirinizle tartışmayın.
* Problemin ne olduğunu anlamadan eşinizle tartışmayın.
* Düşünmeden konuşmayın, incitici, kırıcı söz ağızdan çıkmadan önce iki kere düşünün.
* Eşinizin size anlatmak istediklerini dinleyin.
Özet Olarak Sağlıklı İlişki Yürütebilmek İçin;
a) Çiftler duygu ve düşüncelerini çekinmeden birbirlerine ifade edebilmeli.
b) Çiftler birliktelik duygusuna sahip olmaları ve bunun yanı sıra, birbirlerinin bireyselliklerine ve kişisel hayatlarına saygı göstermeli.
c) Aralarındaki kırgınlık ve küskünlükleri fazla uzatmamalı.
d) Herhangi bir konuda karar alınırken her iki tarafında kişisel ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alınmalı, oldu bittiye getirilmemeli.
e) Sorunlara yıkıcı değil yapıcı yollarla çözüm aranmalı ve sorun iyice büyümeden çözüm konusunda istekli olunmalı, sorunun çözümü ötelenmemeli.
f) Sorunlar benim sorunum veya senin sorunun değil bizim sorunumuz olarak algılanıp, sorumluluk ortaklaşa yüklenilmelidir.