Asıl Engel Kalbimizde ve Zihnimizde!

Abone Ol

Bugün, her yıl 3 Aralık'ta kutlanan Dünya Engelliler Günü. Bu özel gün, engelli bireylerin toplumda daha fazla yer bulması, eşit haklar ve fırsatlar elde etmesi adına farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Ancak engeller sadece fiziksel ya da zihinsel değil, daha derinlerde, bazen kalbimizde, bazen de zihnimizde gizlidir. Gerçek engeller, dışarıdan görünmeyenlerdir.

Toplum olarak, engelli bireyleri çoğu zaman sadece fiziksel zorluklarıyla tanımlıyoruz. Oysa engellilik, çok daha geniş bir kavramdır. Bir bireyin gözle görülmeyen engelleri, yani zihinsel ya da duygusal engelleri, fiziksel engellerden belki de daha zorlayıcı olabilir. Kendine güven eksikliği, toplumun yargıları, önyargılar ve dışlanmışlık duygusu, bir insanı ruhsal anlamda daha derin engellere sokabilir.

Dünya Engelliler Günü, sadece engelli bireylerin haklarını savunmakla kalmamalı, aynı zamanda toplumun engellerle ilgili farkındalığını artırmaya yönelik de bir fırsat olmalıdır. Her birey eşit haklara sahip olmalı ve engelli olmak, onları toplumdan dışlayan, onlara farklı bakmamıza sebep olan bir şey olmamalıdır. Gerçek engel, aslında insanın bakış açısında gizlidir.

Bugün engelli bireylerin yaşadığı zorluklar, sadece fiziksel çevre ile ilgili değildir. Birçok engelli, toplumun gözünde normal olmayan bir yaşam sürüyor. Ancak engelli bireylerin karşılaştığı bu engellerin çoğu, toplumsal önyargılar ve yanlış algılarla besleniyor. Eğer kalbimizdeki ve zihnimizdeki engelleri aşabilirsek, gerçekte engellilerin karşılaştığı zorlukları çok daha kolay ortadan kaldırabiliriz.

Engelli bireylerin topluma katkı sağlayabileceği birçok alan vardır. Onların hayata olan bakış açıları, bizlere farklı perspektifler kazandırabilir. Her bireyin, engel tanımadan, kendi potansiyelini keşfetmesi için fırsatlar yaratmak, toplum olarak sorumluluğumuzdur. İşte asıl engel de burada başlar: Toplumun zihinlerde oluşturduğu sınırlar, hayal gücümüzün önündeki duvarlardır.

Bir engelli bireyi görmek, sadece fiziksel özelliklerine bakarak değil, onun iç dünyasına, potansiyeline ve ruhuna da saygı duyarak olmalıdır. Engellilik, bir eksiklik değil, farklı bir yolculuktur. Ve bu yolculuğa her birey, sevgi ve anlayışla eşlik edebilmelidir.

Bugün Dünya Engelliler Günü’nde, hepimiz kalbimizdeki engelleri kaldırmaya, zihnimizdeki sınırları aşmaya davetliyiz. Çünkü asıl engel, dışarıda değil, içimizdeki dar kalıplarda ve dar görüşlülükte gizlidir. Engelli bireylerin hayatlarına daha fazla yer açarak, toplumumuzu daha güçlü, daha empatik ve daha adil bir hale getirebiliriz.

Hep birlikte, herkes için eşit fırsatlar yaratabileceğimiz bir dünya inşa edebiliriz. Bu, sadece engelli bireylerin değil, hepimizin kazançlı çıkacağı bir yolculuktur.