Tüm İslam alemi olarak 11 ayın sultanı dediğimiz Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ramazan ayında tuttuğumuz Oruç, nefsi yenmeyi ve aşırı arzuları dizginlemeyi öğretir. Bu ayda verilen fitre ve zekât ise şefkat ve yardım duygularını işler hale getirir, cömertliği aşılar. Oysa ramazan ayında yaptığımız yardımlar artık sosyal medyada, haber bültenlerinde bile yer almaya başladı.
Her elimize aldığımızda ve bıraktığımızda öpüp alnımıza koyduğumuz kitabımız Kuran-ı Kerim’de de yazar bir hayrın bir başkası tarafından görülüp bilinmemesi. Günümüzde yardım yapan yada yapacak kişi neredeyse tellal tutup yardım yaptığını her kese duyurur, duyurtur oldu. Bununla ilgili Müslüman aleminin yol göstericisi Kuran-ı Kerim’deki ayetler ve peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadislerinde hayrın ne niyetle ve ne amaçla yapılması açıkça ortaya koyuluyor. Bir Ayet’i kerimede : “Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne güzel! Fakat gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahların bir kısmına da kefaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara 2/271).Peygamber efendimiz Haz. Muhammed (s.a.v.)’in bir Hadis’i şerifine göre; “ Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allah Teala yedi insanı Arşın gölgesinde barındıracaktır. Bunlardan biri de, sağ elinin verdiğini, sol elinin bilmeyeceği kadar sadakayı gizli veren kimsedir.” (Buhari, Ezan 36, Zekat 16; Müslim, Zekat 91).
Bu ayet ve hadisler hayır için yapılan yardımlara sadece birer örnek, bununla ilgili daha çok ayet ve hadisler yer alıyor. Ancak bunlardan örnek almayıp hala göstere göstere yardım yapıyorsanız ne diyeyim “Allah sizi ıslah etsin”