Pandemi nedeniyle eve kapanmak en çok da çocukların canını sıkmış durumda. Hal böyle olunca aileler hem çocukları eğlenceli vakit geçirsin hem de sorumluluk duygusunu tatsın diye evcil hayvan edinmeye başladı. Ancak özellikle astım, alerjik nezle ve egzaması olanlar biraz tedirgin ve alerji yapmayan kedi arayışında.
Kedi Alerjisi Nedir?
Kedi okşadığınızda veya sevdiğinizde burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırma başladıysa gözlerinizde sulanma ve kaşıntı olduysa ve kedinizle oynadıktan sonra hapşırmayla birlikte ve nefes darlığı hırıltılı solunum yaşıyorsanız muhtemelen kedi alerjiniz var demektir. Kedi alerjisi, iş, okul, günlük hayatınızı ciddi şekilde etkiler. Ortamda kedi bulunmasa bile daha önce kedi bulunan ortamlarda, özellikle kapalı ortamlarda, kedi alerjenine maruz kalma olasılığı olduğundan sürekli alerji semptomları yaşayabilirsiniz.
Kedi Alerjisinin Nedenleri
En önemli neden genetik yatkınlıktır. Anne veya babada alerjik hastalık varsa çocukta alerjik hastalık olma olasılığı çok yüksektir. Kedi alerjisi özellikle astım, alerjik nezle ve egzaması olanlarda daha fazla oranda görülmektedir. Diğer hayvanlara karşı alerjik olanlarda kedi alerjisi gelişme olasılığı da çok yüksektir.
Yaşamın ilk yılında kedi olması, 18 yaşında kedi alerjenlerine duyarlılığı azaltmaktadır.
Kedi Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Kedi alerjisine bağlı oluşan şikayetler, bireyin duyarlılığına ve kedi alerjenlerine maruz kalma düzeyine bağlı olarak hafif ile ağır arasında değişir. Bu şikayetler, alerjik kişilerin maruz kaldıktan sonra semptomların ne kadar çabuk gelişeceğini de etkileyebilir. Kedi hassasiyeti çok fazla olan kişilerde kediye dokunarak veya kedi bulunan bir eve girdikten birkaç dakika içinde, nefes darlığı hırıltı göz kapağında ve dudakta şişlik veya döküntü gibi belirtiler gösterebilir.
Kedi alerjisinin belirtileri şunları içerebilir:
-Hapşırma veya burun akıntısı, tıkanıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren alerjik rinit,
-Yüzde sinüslerin olduğu yerlerde ağrı (burun tıkanıklığından kaynaklanan),
-Öksürme, göğüs sıkışması, nefes darlığı ve hırıltı ile kendini gösteren astım,
-Gözlerde sulanma, kızarıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren alerjik rinit,
-Deri döküntüleri ürtiker ve anjiyoödem,
-Alerjik şok.
Bazı kişilerde kedi tarafından yalanmak ve kedi tarafından tırmalanmak bile döküntü veya ürtiker anjiyoödem gelişmesine neden olabilir.
Kedi Alerjisine Bağlı Astım ve Alerjik Rinit
Kedi alerjenine doğrudan veya dolaylı olarak maruz kalma, bireyleri hassaslaştırır, sonuçta bu alerjenlere maruz kalma meydana geldiğinde alerjik rinit ve alerjik astımın alevlenmesine neden olur. Kedisi olmayan hanelerden gelen duyarlı çocuklar, yüksek düzeyde kedi sahipliği olan sınıflara yerleştirildiklerinde genellikle alerji belirtilerinde kötüleşme yaşarlar. Bir tatilinden döndükten sonra okulun ilk 2 haftasında görülen astımla ilişkili ilaç kullanımının artması, hayvan alerjisine bağlanıyor. Kedi sahipliği düşük olan sınıflardaki çocuklar bu belirtileri göstermezler.
Kedi Alerjisi Olanlarda Alerjik Şok Gelişebilir
Kedi alerjisi olan kişilerde nadir de olsa anafilaksi, yani alerjik şok gelişebilir. Alerjik şok, çok ciddi ve şiddetli bir reaksiyondur ve acil tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmeyen anafilaksi hayati risk oluşturur. Ayrıca kedi ısırması sonrası alerjik şok gelişen vaka bildirimleri de vardır.
Alerji Yapmayan Kedi Var mı?
Evcil hayvanlara karşı alerji sıklığı son yıllarda artmış ve artmaya da devam etmektedir. Gelişmiş toplumlarda evde evcil hayvan beslenme oranı % 60 civarındadır. Belirli bir kedi ırkının "hipoalerjenik" olduğu fikri vardır. Bu fikirle bazı kedi ve köpek ırkı pazarlanarak kazanç elde edilmeye çalışılmaktadır. Alerji yapmayan kedi cinsi, bilimsel olarak kanıtlanmış hipoalerjenik kedi gibi reklamlar kullanılarak bazı evcil hayvanlar yüksek ücretlere pazarlanmaktadır. Birçok hasta ve aileleri, hayvanı evlerinden çıkarmak zorunda kalmadan, alerjik semptomlarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için bu evcil hayvanlar için büyük miktarlarda para harcamaktadır. Amerika’da geçmiş yıllarda genetiği değiştirilerek alerji yapmayan evcil hayvan üretildiği ve evcil hayvanların alerji üretmediği ve alerjisi olanların %96 oranında evcil hayvana karşı alerji belirtisi oluşturmadığı söylenerek çok yüksek ücretler karşılığına bu evcil hayvanlar pazarlanmıştır. Alerji yapmayan kedi yoktur ve hipoalerjenik diye öne çıkarılan bu kediler alerji yapmadığına dair bilimsel bir kanıt yoktur.
Hipoalerjenik Kedi Yoktur
"Hipoalerjenik" bir hayvan kavramı bilimsel kanıtlarla desteklenmemektedir; bu nedenle, evcil hayvan tüyü alerjisini önlemeye yönelik daha yerleşik uygulamaların uygulanması düşünülmelidir. Aslında alerji yapmayan kedi yoktur sadece pazarlama taktiği ile daha yüksek ücretlerle pazarlama taktiği yapılmaktadır. Bununla birlikte, Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi ve Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Koleji dahil olmak üzere profesyonel kuruluşların web siteleri, bu iddiaları çürüten referanslara atıfta bulunmaktadır. Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi web sitesindeki kaynaklarda "gerçek anlamda hipoalerjenik türlerin olmadığı" belirtilmektedir.
Alerji Yapmadığı Söylenen Kedi Türleri Nelerdir?
İnternette alerji yapmayan veya hipoalerjenik kedi türü yazmanız halinde karşınıza çıkan başlıca kedi türleri Sibirya kedisi, Bali kedisi, Bengal kedisi, Birmanya kedisi, Sfenk kedisi, mavi Rus kedisi, Oriental Shorthair, Devon Rex, Cornish Rex ve Javanese kedisidir. Hipoalerjenik olarak tanımlanan başka kedilere de rastlamanız mümkündür. Genellikle alerji yapmadığı bildirilen kediler maalesef yüksek fiyatlara pazarlanan kedilerdir.
Kedi alerjenleri her yerde olabilir
Kedi içeren evlerde kedi alerjen seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek olsa da, okullar, sinemalar, motorlu taşıtlar, uçaklar ve hastaneler gibi kedileri barındırmayan ortamlarda da mevcuttur. Kediye alerjisi olan çocukların evde kedi olmamasına rağmen kedi alerjeniyle karşılaşmasına bağlı alerji belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Bunun nedeni kedisi olan çocuklarla okulda temas edilmesi veya birçok ortamda kedi alerjenlerinin olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kedi ve diğer evcil hayvan alerjenlerinin birçok ortamda olabileceği bilinmelidir.
Kedi Alerjisi Teşhisi Nasıl Konulur?
Kedi alerjisinin teşhisinde kullanılan birkaç test yöntemi vardır. Ancak kapsamlı bir teşhis için moleküler alerji testi yapılabilir. Moleküler alerji testinin, özellikle çok sayıda alerjene alerjisi olanlarda kullanılması faydalı sonuçlar verecektir. Moleküler alerji testi ile gerçek alerjiler saptanabilir ve diğer hayvanlara çapraz reaksiyon olup olmadığı da belirlenebilir. Bu test ile kedinin alerjenlerin hangi moleküller olduğu saptanabilir. Kedinin alerjeni, kedinin tüyü, tükürüğü ve idrarında olup olmadığı alerjenin moleküllerinin tespit edilmesiyle ortaya çıkarılabilir. Alerji aşısında hangi alerjenlerin kullanılması gerektiği ortaya çıkabilmektedir. Kedi ve köpeğe alerjisi olan bir kişide alerjenin nedeni kedi olabilir ve köpekteki alerji çapraz reaksiyon nedeniyle olabilir. Bu durumda moleküler alerji testiyle ortaya çıkarılarak sadece kedi alerjisine aşı yapılmasıyla kedi ve köpeğe karşı olan alerji tedavi edilebilir. Ayrıca kedi alerjisinin ciddiyeti de bu test ile ortaya çıkarabilir. Moleküler alerji testi bize hastalığın ciddiyeti hakkında önemli bilgi sağlar.
Kedi Alerjisi Olanlar Nasıl Tedavi Edilir?
Evcil hayvan alerjisini tedavi etmenin en etkili yolu, evcil hayvanı evden çıkarmaktır; ancak hastalar ve aileleri, evcil hayvanlarını bir "aile üyesi" olarak gördükleri için bunu genellikle reddederler. Bu durumda alerjiyi dışlamayı zorlaştırabilir ve belirtilerin şiddeti artabilir.
Kediye Alerjiniz Varsa Alerji Aşısıyla Kedinizle Yaşayabilirsiniz
Kediye karşı alerjiniz varsa ve alerji belirtileri varsa, alerji aşısı alerjinizi tedavi edebilir. Kediye karşı alerji aşısı enjeksiyon şeklinde ve dil altı aşı şeklinde iki türlü olarak yapılabilir. Türkiye’de dil altı aşısı günümüzde mevcut olmadığı için enjeksiyon şeklinde aşı yapılmaktadır. Alerji testinde birçok evcil hayvana ve birçok maddeye alerjinizin olması durumunda moleküler alerji testi yapılması faydalı olacaktır. Moleküler alerji testiyle gerçek alerjiler saptanarak çapraz reaksiyona bağlı alerjiler belirlenebilir. Bunun sonucu olarak çok daha etkili alerji aşıları ile tedavi yapılabilir. Alerji aşısının etkisi 6 ay ile 12 ay içinde kendini göstermektedir. Öncelikle haftada bir yapılıp giderek ara açılarak ayda bir yapılan tedavi 3 ile 5 yıl uygulanmaktadır. 12 ay içinde başarılı olmazsa aşı tedavisi kesilmektedir. Başarı oranı yüksek olan bu tedavi ile kedinizden ayrılmak zorunda kalmayabilirsiniz. Boşu boşuna hipoalerjenik kedi bulmaya çalışmanıza gerek yok. Alerjiniz varsa tedavisi alerji aşısıdır. Hipoalerjenik kedileri hiçbir alerji derneği önermemektedir. Bu nedenle tavsiyemiz hipoalerjenik kedi olduğuna inanmamanız ve alerji aşısı yaptırmayı düşünmeniz.