Suriyeli kardeşlerimizin dünyanın en zalim ve gaddar rejimi karşısında arka arkaya elde ettiği zaferleri sevinçle ve dilimizde dualarla izliyoruz.
Ortadoğu bir satranç tahtası, her şey elbette güllük-gülistanlık değil; ama mazlumların yaşadığı hakiki mutluluk, bizim de yüzlerimizi güldürüyor. Aklımız temkinli olmayı salık verirken, kalbimiz ve gözlerimiz söz dinlemiyor.
Tertemiz Bilâdüşşâm'dan Nusayrî necasetinin ve ona kol-kanat geren İran'ın tamamen silinip atılmasını, Şâm-ı Şerîf ve diğer şehirlerimizin yeniden İslâm'ın kalelerine dönüşmesini görmek nasip olsun hepimize.
ABD açıklama yapıyor. “Suriye politikamız değişmedi. Esad eli kanlı bir diktatör.”
ABD ilk günden bugüne bu açıklamayı belki yüzlerce kez yaptı. Ancak ortaya %30-35’i YPG tarafından işgal edilmiş bir Suriye tablosu çıktı.
Yine aynı mesajı vermeye başladı. Demek ki operasyon devam edecek.
Peki bu nasıl olacak?
Muhalif gruplarla rejim çarpışacak. Zaman içinde gruplar birbiri ile savaşacak. İdlip bölgesinden göçler hızlandırılacak. Suriye’de büyük bir kaos yeniden oluşturulacak. Bu kaos içinde İsrail ve PYD için kuzeyden güneye koridor tamamlanacak.
Plan tutar mı?
Bu sefer şartlar farklı. Uzun bir süreç yeniden başlıyor olabilir. ABD ve İsrail şimdilik sessizce izliyorlar. İşler planlandığı gibi gitmiyor sanki.
Ama anlık değişkenlikler bizi aldatmasın. Hiç bir şey kolay olmayacak. Kolay olan bir şeyler varsa altında bir çapanoğlu vardır.
ABD’nin bütün gruplarla irtibat halinde olduğuna emin olabilirsiniz.
Suriye’deki onlarca ABD üssüne bir saldırı haberini duymadık.
Ne ümitsiz olalım, ne de zafer sarhoşluğu yaşayalım. Daha köprünün altından çok sular akacak.
Kuzeydeki aslanlar da eli tetikte bekliyor.
EMEVİ CAMİSİ ISRARI NEDEN?
Emevi camisi de bütün camiler gibi kutsal bir mekan. Ancak bu caminin bir özelliği var. Önceden Vaftizci Yahya kilisesi iken 635'te camiye çevrildi. Aslında 70 yıl hem cami hem kilise olarak kullanıldı. Cuma günleri cuma namazı kılındı, pazar günleri Hıristiyan ayini yapıldı. Daha sonra tümüyle camiye çevrildi.
Bu cami Hıristiyanlığa karşı zafer kazanmanın bir simgesi gibi görülüyor. Öte yandan bu cami adından ötürü Emeviler dönemine duyulan sevgi ve hayranlığın da bir simgesi. Nitekim bu yapı,
Emeviler döneminde cami haline getirildi. Yezit, Kerbela'da peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin'i katlettirince kafasını getirtti, Şam halkına gösterdi, aşağıladı ve bu daha sonra bu camide sakladı. Dolayısıyla bu cami aynı zamanda Emevi - Haşimi mücadelesinde Emevilerin "zaferini" simgeliyor. Emevi - Haşimi mücadelesi bir başka ifadeyle tarihte Sünni - Alevi mücadelesi olarak nitelendi.
Siyasal İslamcı, Selefi gruplar Emevi camisini Hem Hıristiyanlığa karşı hem de Şiiliğe ve Aleviliğe karşı kazanılan zaferin simgesi olarak görüyor.
İşte bu nedenle birileri için Emevi camisinde namaz kılmak öbür camilerde namaz kılmaktan başka anlamlar da taşıyor.
(Derleme)