“AHLAK DA YARALANIR”

Abone Ol

2.Dünya savaşında Renault fabrikası açık kalmış ve aynen nazilere malzeme satmış 
Savaş bitmiş Renault fabrikası yargılanıyor;
Sen niye fabrikanı kapatmadın niye malzeme satmaya devam ettin.
Ben ne yapa bilirdim? ki, diyor; İllaki birisi açacaktı ben açtım kapatsam ne olacaktı ki, ne işe yarayacaktı?.falan. Bahaneler.
Albert Camus diyor ki çok komik bir savunma diyor, kitaplarda yazmayan kanunlarda yer almayan iki tane büyük suçu işlediler diyor;
Bir; ellerinden geleni yapmama suçu.
İki; Hiç bir şeyi risk etmeme suçu.

Aynı durumla bizde karşı karşıyayız. 
“Son yüzyılın en büyük vahşeti, katliamı, cinayeti şu an gerçekleşiyor. Vicdanımıza sormamız gereken iki tane soru var:
 Bir; elimizden geleni yapıyor muyuz? Çok bir şey, büyük bir şey yapmak zorunda değiliz belki ama bir hareket, bir tavır, bir pozisyon, bir ses çıkarabiliyor muyuz? 
Elimizden ne geliyorsa yapıyor muyuz? Elimizden geleni yapmak konusunda kalbimiz rahat mı? 
İki; risk alıyor muyuz Konforumuzu bozup ses verme, yapabileceğimizi yapma riskini almamız gerekiyor.”
Bu gün bunu sormazsak yarın çok büyük sorular gelecek çok büyük daha bedeller ödeyeceğiz çok büyük daha zorluklar yaşayacağız. 
O yüzden bugün sormamız lazım..
(Mehmet dinç)

Adım adım alışıyor olmak bile ayrı bir kahır... Gazze yıkılmaya devam ediyor. İsrail terör devleti öldürmeyi sürdürüyor. Biliyoruz değil mi?
Gazze’de soykırım var.. 
Gazze’de vahşet var, 
Katliam var, 
Zulüm var.. 
Dünya sadece seyrediyor..

Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: 
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! 
(Mehmed Âkif Ersoy)

Batılı devletlerin İsrail'e verdikleri sonsuz desteğin sebebi, onları yönetenlerin yahudi olması veya yahudileri çok sevmeleri değildir. 
Partileri, medyayı, bürokrasiyi, yargıyı yahudi sermayesinin kontrol etmesidir. 
Çünkü modern siyaset paranın uşağıdır.

Bir gazeteci zamanın İsrail başbakanı şimon perez'e;
"Kur'an-ı Kerim'de sizin devletinizin yıkılacağından bahsediliyor.. bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz" diye sorar...Şimon perez;
"Kuranı kerimde yazan o müslümanlar gelsin..bunu o zaman düşünürüz" der...
 Evet... Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen Yahudi aynı Yahudi de, kur'an-ı Kerim'de bahsedilen Müslüman aynı Müslüman değil maalesef... 

Biz hep dünyayı Türklerin kurtaracağına inandık...Bununla öğündük..bununla gururlandık..Türk demek, türün kökü (ilk günkü saf hali) demek... Şimdi yeryüzüne bir bakalım... Gerçekten de yeryüzünde türünün kökü olmayı hak eden millet biz miyiz..? Nuh tufanından sonra, gemiye alınan o saf temiz inançlı imanlı insan türü biz miyiz..?
 Biz, ağzı çok laf yapan.. bir bardak suda fırtınalar Koparan,  bir milletiz...
Biz, şahsi zevklerinden asla taviz vermeyen..Ama imani hususlarda, ağzı laf yapmaya gelince, mangalda kül bırakmayan..kendi reklamını güzel yapan, kendisini güzel pazarlayan haini bol bir milletiz..
Biz rüzgar gülü gibi bişeyiz...

Velakin Filistin de bir avuç  mücahit gerçekten dünyada korkuyu yenmiş üzerlerinde oynanan tüm kirli oyunlara rağmen cihada devam ederken bize de sitemle şöyle mi diyorlar;

Biz, tevhide şahitlik etmek için şehit olurken,
Ümmet onuru ve Mescid-i Aksa uğruna
Girerken bir gül bahçesine İbrahimce,
Çileyi sabırla gül eylerken Eyüpçe,
Siz, cuma ve bayram namazlarında 
Dua ve beddua mı ediyorsunuz sadece? 
Mal ve mülk sayıklarken zikir eşliğinde
Gökten bir Mehdi mi bekliyorsunuz acziyet içinde?
Siyonistler, "arz-ı mev'ud" adına bebekleri katlederken kalleşçe,
Biz, “Allahuekber!” diye şehadete yürürken mertçe,
Siz, mal ve makam putları karşısında
Saadet mi arıyorsunuz.
“Bütün müminler, kardeş” değil miydi
Ey zillet içinde uyuyan ümmetim?

Sakın ha. İsrail’in çıldırmış şekilde insan öldürmesi savaşı İsrail’in kazandığı anlamına gelmiyor. Birkaç suç ortağı iktidar hariç bütün dünya İsrail’den nefret ediyor an itibariyle. Dünya ayakta. İsrail’in hiçbir yalanı dolaşım değeri kazanmıyor. 

Umutsuzluk yok. Yeis yok. Elden gelen her şeyi yapma zamanı. 

Dua, kamuoyu baskısı, boykot, iktidarlara müdahale çağrısı, insani yardım gönderimi, iletişim desteği. 
Elden ne gelirse.

Serkan Uçar’ın Gazze üzerine  yazdığı şiir adeta hissiyatımıza tercüman oluyor;

Eyvallah!
Hangi dilde meşrudur? 
Caizdir hangi dinde?
Çocukları öldürmek 
Gazze'de, Filistin'de!

Umudu namlu ağzında bir çocuğum
Tütsü değil genzimi yakan,
Barut kokusu!
Ah ne acı, yaşamamak korkusu...

Güneşin ağzında patlıyor mermiler,
Bombalar ayın göğsünde darmadağın...
Ey ruhunu kan bürümüş savaş çılgınları
Caniler!
Buralar kapkaranlık,
Kin taşıyan kalpleriniz kadar!

Gökyüzüne kuşlar uçuran,
Dereleri denizlere kavuşturan ruhuma ağlamayı öğrettiniz
Oysa;
Bir gül dalında gül açmak isterdim
Ve büyümek, bir selvi misali 

Her sabah;
Bir deniz yırtılır dilimin ucunda
Bir dağ yarılır
Bir papatya küser ellerimde
Bir barış ölür,
Ve ben ölürüm acılar içinde!...

Ve ben beyaz düşlerimi alıp gidiyorum 
Ahım size kalsın
Dünya size kalsın
Yaşamak size...

Hadi bana Eyvallah...”

Sağlıklı ve bereketli bir ömür dileklerimle....