EKONOMİ

2. Uluslararası Sigorta Fuarı, Antalya'da başladı

- TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar: - "Bu ülkenin varlıklarını ve bu varlıkların sürdürülebilirliğini korumak, biz sigortacıların görevidir. Türkiye ekonomisinin, istihdamın, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini, kalkınmayı sağlayabilecek yegane unsur sigortacılıktır"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Türkiye Sigortacılar Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, sürdürülebilirliğin önemini vurgulayarak, "Türkiye ekonomisinin, istihdamın, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini, kalkınmayı sağlayabilecek yegane unsur sigortacılıktır." ifadelerini kullandı.

TSB'den yapılan açıklamaya göre, 2. Uluslararası Sigorta Fuarı "Güçlü Ekonomi Güçlü Sigortacılık Yolunda Gelecek Vizyonu" temasıyla Antalya'da başladı.

ANSAD Başkanı İbrahim Düzenli, ATSO Başkanı Ali Bahar, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ülken, TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, SEDDK Başkanı Davut Menteş ve Antalya Vali Yardımcısı Erol Tanrıkulu'nun açılışını yaptığı fuar, 13-15 Kasım'da birçok seminer ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Açıklamada fuardaki açılış konuşmasına yer verilen TSB Başkan Yardımcısı Yaşar, sigortacılığın ülkenin ekonomik sürdürülebilirliği ve kalkınması için öneminin altını çizerek, Cumhuriyet'in kuruluşunun, Türk Devleti'nin varlığının ve sürdürülebilirliğinin ilanı olduğunu belirtti.

Yaşar, şunları kaydetti:

"İstiklal Marşımız, 'Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' dizeleriyle Türk Devleti'nin, Türk milletinin sürdürülebilirliğine atıfta bulunur. Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözleri de süreklilik ve varlığı koruma vurgusu yapar. O nedenle 29 Ekim 1923'ü yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş anı değil, aynı zamanda Türk Devleti'nin varlığını ve sürdürülebilirliğinin ilanı olarak da benimsemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bu ülkenin varlığını ve sürdürülebilirliğini korumak hepimizin görevidir. Öte yandan bu ülkenin varlıklarını ve bu varlıkların sürdürülebilirliğini korumak, biz sigortacıların görevidir. Türkiye ekonomisinin, istihdamın, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini, kalkınmayı sağlayabilecek yegane unsur sigortacılıktır."

- "Depremin neden olduğu 103 milyar doların yerine konulması gerekiyor"

Yaşar, son birkaç senenin hem dünya hem de Türkiye için zorlu geçtiğini hatırlattı. Salgın başta olmak üzere, ekonomik krizler, savaşlar, doğal afetler ve son olarak da bu fuarın ertelenmesine sebep olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ülke için büyük kayıplara yol açtığına dikkati çeken Yaşar, depremlerdeki ekonomik hasarın 103 milyar dolar civarında olduğunu vurguladı.

Yaşar, "Fakat maalesef ki sigortalı hasar 5 milyar dolar civarında. Türkiye'de yüzde 4-5 civarında olan sigortalı hasar karşılama oranı, dünyada yüzde 25 ile yüzde 40 arasındadır. Buradan da görüyoruz ki varlıklarımızı koruma, sürdürülebilirliğini sağlama konusunda almamız gereken yollar var. Buna çözüm üretme sorumluluğu da en çok biz sigortacılara düşüyor." değerlendirmesini yaptı.

Sigortacılık sektörünün yöneticileri olarak birçok uluslararası toplantıya katıldıklarını aktaran Yaşar, bu toplantılarda en çok reasürans konusunun masaya geldiğinin altını çizdi.

Yaşar, "Sektörümüz, çözüm sunmak üzere belli bir disiplin içerisinde el birliği yaptığı ve en son Baden-Baden'deki uluslararası mevzuat toplantılarında, SEDDK'nın da büyük teşviki ve katkısıyla TSB'nin organizasyonuyla ve tüm sigorta şirketlerimizin katkılarıyla hakikaten önemli bir süreç geçirdik. Baden-Baden'de çözüm üreterek, anlaşmalarımızı yaparak ülkemize döndük. Yıl sonu bu görüşmeler tamamlanarak önümüzdeki yılın hedefleri, planları, politikaları ortaya çıkacak." açıklamasında bulundu.

- "En büyük görev acentelere düşüyor"

TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, TSB üyesi 73 şirketin kılcal damarlarını oluşturan sigorta acentelerinin Anadolu'daki hizmetlerini yaygınlaştırmak zorunda olduklarını kaydederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Deprem bölgesinde yaşadıklarımız malumunuz, mesela kaskoda yüzde 25 olan penetrasyon oranı, deprem bölgesinde yüzde 17'ler seviyesindeydi. İş yeri sigortaları ve konut sigortaları da benzer şekilde Türkiye ortalamasının çok altındaydı. Burada bizlere düşen, bugünden tezi yok, sigortalılık oranını ve ürünlerimizi artırmak. Güçlü ekonomi için güçlü sigortacılığın şart olduğunu biliyorum. Güçlü sigortacılık için de en büyük görevin çok değerli aracılarımıza ve başta acentelerimize düştüğüne inanıyorum."