Her sene yapılan ve değişik yer ve okullar tercih edilen, İmam Hatip liseleri arası Genç Hatipler Hutbe, Genç Bilâller Ezan yarışmaları Ordu Bölge Finali Çaybaşı İlçemizde, Çaybaşı İmam-Hatip Lisesi'nin ev sahipliğinde Merkez Ulu Cami’de yapıldı.

17 OKUL, 34 YARIŞMACI...

Çaybaşı Belediyesi ve Çaybaşı İlçe Müftülüğünün katkılarıyla gerçekleşen programda iki kategoride 17 okuldan 34 talebe ve bir o kadar rehber öğretmen ve idareciye, ayrıca jüri üyelerine ilçe esnaf ve sakinlerinin de desteğiyle belge ve hediyeler takdim edildi.

CUMÂ ÖNCESİ VE SONRASI...

Öğleye kadar hutbe, öğleden sonra da ezan yarışması yapıldı. Hutbe yarışması 1.si, Çaybaşı İHL talebesi Mûsâ SİPÂHİ'nin kıldırıp, diğer yarışmacı öğrencilerin müezzinlik yaptığı cuma namazının ardından İHL pansiyonunda misafirlere yemek ikramı sonrası şehre ayrı bir hava katan câmiye dönülerek ezan yarışması icra edildi.

JÜRİ İLÂHİYÂT ve MÜFTÜLÜKTEN...

Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mûsikî Hocaları Yasin ERDEN, Ahmet TONGÜÇ, Ordu Müftülüğümüz vaizleri İlyas DEMİRCİ ve Niyazi YILMAZ ile murakıp Osman ÇELİK Hocaların jüri olarak görev yaptığı program, sonuçların açıklanması ve hediye takdimleriyle sona erdi.

CÂMİ DOLU, GENÇLER PÜR HEYECAN...

Bu cuma Çaybaşı İlçemiz genç Bilâller ve genç hatipleri misafir etmek keyfiyetiyle beraber çifte ezanla da çeşnilendirilen bayram içerisinde bayram diyebileceğimiz müstesna bir gün yaşadı.

Öncelikle her birisi çabaları ve nefesleriyle Çaybaşı ve gönüllerimizde ayrı ayrı birer hoş sadâ bırakan, hepsi de birer pırlanta mesabesinde, geleceğimizin ümidi gençlerimizin gözlerinden öpüyorum. Allah Teâlâ anne-babaları ve hocalarından razı olsun.

MUSTAFA BAL ve EKİBİ...

Sonra, bu güzel ve başarılı organizasyonları dolayısıyla başta Okul Müdürümüz Mustafa BAL Bey ve tüm sorumluları tebrik ediyor, ayrıca nazik dâvetleri ve ilgileri dolayısıyla teşekkür ediyorum.

YUNUS EMRE; GEREK HER YERDE...

Programa, Ordu Proje İmam-Hatip Lisesi mezunu, şu an üniversitede okuyan, buradayken okulu temsilen ezan yarışmalarına katılan küçük oğlum, kardeşlerin de en küçüğü Yusuf Kerem'le beraber gittik.

AYNI İLGİ, AYNI MERAK...

Konu ikimizin de ilgi alanı. Ondan öte Mustafa Bey müdürümüz özellikle dâvet edince gitme şansımız kuvvetlendi. Diğer yandan, ikimiz de böyle gezmeleri ve böyle programlara katılmayı seviyoruz.

Bir husus daha var ki o da Yusuf’un mûsikîye kabiliyet ve ilgisi. Gittiğimiz yerlerde imamlık, müezzinlik te yapıyoruz.

PERŞEMBE ULUBEY, CUMÂ BURASI...

Meselâ, bir gün önce de Ulubey'deydik. Müftülüğü, Belediyeyi ziyaret ettik. Dost ziyaretleri yaptık. Ezan okuduk. İki vakti iki ayrı câmide kıldık.

Çaybaşı'nda bunu yapamadık. Çünkü o gün mikrofon gençlerdeydi. Pırlantalarımızı göğsümüz kabararak dinledik.

GELECEK SEFERE SÖZ!

Yalnız sonraki gelişlerimiz için arkadaşlardan söz aldık. Artık, ya nasip; inşallah...

Yusuf’la beraber hemen yollara düşmemizin bir saikı de ortak dil ve mûsikî konuları zaaf ve merakımız. Onu söyleyecektim; bu sıra Yusuf’a, okuyuşunu geliştirmesi adına bizim klâsik mûsikîmizi dinlemesi gerektiğini söylemiştim. O da bu işi fazlasıyla benimsedi. Fasıllar dinliyor.

KLÂSİK MÛSİKÎ, MUÂSIR MEDENİYET...

Beraber mırıldanıyoruz yol boyu. O istiyor bunu. Ben de onda böyle bir merak uyandırdığım için memnunum. Dönüş yolunda onun talebiyle Cuma’da Çaybaşı Merkez Cami’de yapıldığı gibi çifte ezan denemesi uyguladık. Gayet te güzel oldu.

UKDELER BİTMİYOR...

Burada bir ukdeden daha söz etmek istiyorum. O gün bize jürinin hediyesini takdim görevi verildi. Oraya çıkınca iki çift söz etmeliydim. İşi uzatmayalım adına böyle bir şeyden tevakki ettik.

Oradaki hâzirûna şunu söylemek iyi olabilirdi. Bu gençler bizim mûsikîmizi dinlemeli, BUGÜN şiirlerini okumalı. Benim oğlum bile bunca merakımıza ve İmam-Hatipli bir aile olmamıza rağmen bu noktada zayıf olduğumuzu fark ettik.

MÛSİKÎ MÜHİMMESELE...

Mûsikî deyip geçmemek lâzım. Bu bir gerçek. Herkes müzik dinliyor. Gençler zaten öyle. Öyleyse bu neden bizim duygu, düşünce ve kavramlarımızı, kültür ve irfanımızın unsurlarını barındıran mûsikî olmasın? Ben ce bu husus önemli. Kâinat boşluk kabul etmez.

İKLİM BOŞLUK KABUL ETMEZ...

Gereği yapılmazsa gereksizler o boşluğu doldurur. Özellikle gönüllere şifa güzel ezan, ahenkli, ruhları okşayan güzel tilâvet için bunun gerekli olduğuna inanıyorum.  Bunun kısa zamandaki etkisini Yusuf'ta gözlemledim.

HER ŞEY ZAMÂNINDA...

Bu orada söylenebilseydi güne bir mesaj niteliği arz edebilirdi.

Bu kültürel konu, daha detaylı ele alınması gereken bir husus. Kısaca Yunus şiirleri ve ilahileriyle her Müslüman Türk gencinin gönlünde dilinde, nağmelerinde yer etmeli; tüm iklimimizi inletmeli.

MÛSİKÎDEN ŞİİRE...

Her neyse, biz şimdi bir ukdemize daha işaret edip sözü bağlayalım inşallah.

O da şu ki, bizim ezanla ilgili bir de şiirimiz var. Tam okunacağı bir yerdi. O da burada paylaşırken aklımıza geldi. Onu da buraya alıp takdirleri size bırakarak huzurunuzdan ayrılmaya çalışalım. İşte şiir:

ÇAĞRI ÇİÇEĞİ

Ya Rabbi, senin bu ulvî dâvetin

Semâlarımızda daim okunsun

Makamı mevkii hepsi bir yana

Okununca yüreğime dokunsun!

*

Okuyan okusun içten gönülden

Açsın yüreğini, geçsin usulden

Aşkın misalini alsın bülbülden

Gül, gül diye; ufuklara bakınsın!...

*

Hep güzeline rast gelsin makamı

Duyan hissetsin ki; bu hak kelâmı

Anlayan için bir cennet selâmı

Aklı olan edebini takınsın!...

*

Segâh, uşşak, beyâtî ya da hicaz

Nihâvendde cilve; hüseynîde naz

Aslı Bilal’idir; gerisi mecaz

Çağrılanlar, uymamaktan sakınsın!

*

Çağrı çiçekleri açar beş vakit

Dâvete icabet bekliyor akit

Vaktinde edanın sevabı nakit!

Kaçıranlar, kaytaranlar yakınsın!...

*

Kalbi mescitlere bağlı kimse ol

Yüreği aşk ile dağlı kimse ol

Sen yalnızca hicret çağlı kimse ol

Neticede yâre giden akınsın!...

*

Eğer düşeceksen, düş; bu sevdaya

Gönül saatini kur bu sadâya

Unutma ki, dost dediğin Mevlâ’ya

Ezana olduğun kadar yakınsın...

ET'TEKRÂRU AHSEN...

Sözü bağlarken nice böyle güzel programlarda buluşmak dileğiyle diyor; sebep olup emek verenlere tekrar tekrar teşekkürlerle beraber cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...